Gaziemir Belediyesi ile Sağlıklı Yaşıyoruz platformunun iş birliğinde düzenlenen “Sağlıklı Yaş Alma” temalı toplantıların üçüncüsü “Diyabet ve Obezite ile Mücadele” konusunda yapıldı. Atatürk Kültür Merkezi'nde, Sağlıklı Yaşıyoruz kurucuları Nurçin Çağlar ve A. Okan Çağlar’ın moderatörlüğünde düzenlenen etkinlikte, obezite ve diyabetin kök sebeplerinin yanı sıra diğer kronik hastalıklarla ilişkisi, bu hastalıklardan korunma ve tedavi yöntemleri hakkında önemli bilgiler paylaşıldı. Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda’nın da izlediği etkinliğin ilk bölümünde 15’er dakikalık sunumlar yapan doktorlar, ikinci bölümde ise dinleyicilerden gelen soruları cevapladı.
Nurçin Çağlar ve A. Okan Çağlar’ın beslenme alışkanlıklarını ve yaşam tarzlarını değiştirdikten sonra diyabet ve obeziten nasıl kurtulduklarını, bu süreçte yaşadıkları deneyimleri anlatmasıyla başlayan toplantı, Prof. Dr. Nazan Uysal Harzadın’ın “Diyabet Yaşam Şekli Sorunu: Vücudunuz Size Bir Şeylerin Yolunda Gitmediğini Anlatmaya Çalışıyor” sunumuyla devam etti.
Dünyadaki diyabet hastası oranlarına dikkat çeken, Türkiye ise 7 milyon teşhis konmuş diyabetli olduğunun ve bu sayının her geçen gün arttığının altını çizen Prof. Dr. Nazan Uysal Harzadın, “Diyabet teşhisiniz ya da şeker dengesizliğiyle ilgili belirtileriniz varsa yaşam tarzı değişikliği şart.
İnsülin ya yeterince salgılanamıyor ya da salgılanıyor ama iş yapamıyor. İnsülinin görevi kandaki şekeri, hücrelerin içine götürüp düşürmek. İnsülin aminoasitleri hücre içine alır, kan yağ dengesini sağlar. İlerleyen diyabet hastalarında kas kaybını, kilo kaybını bu nedenle çok görürsünüz. Açlık insülinin 8’in altında olmasını istiyoruz. Daha iyisi ise 5’in altında olmasıdır. 5’in altında olunca kiloyla ilgili hiçbir sorununuz kalmayacaktır. Mükemmel seviye ise 2.5- 3.5 aralığıdır. Diyabet bir günde karşımıza çıkmıyor. İnsülin direnciyle başlıyor. Yani insülin var ama iş yapamıyor. Sonra tip 2 diyabet daha sonra ise insüline bağımlı tip 1 diyabet başlıyor. Genetik yapı önemli, ailede diyabet olması sizde de görülmesi olası. Ancak her şey yaşam tarzınıza bağlı. Açlık kan şekeriniz 99 altında olmalı ama 89 altındaysa mükemmel. 126’nın üstündeyse diyabetsiniz. Kandaki protein yani hemoglobin oranının 5.4, daha iyisi 5’in altında olmasını istiyoruz. 6.5 üzeri diyabet teşhisidir ancak 6.2’nin üstünü de diyabet teşhisi koyanlar var. İnsülin direnci aşamasında hastalarımızı yakalayıp müdahale etmek istiyoruz. Sağlık ocaklarında yapacağınız testle insülin direncininiz takip edebilirsiniz. Ayrıca bel çevresi kadınlarda 78, erkeklerde 94 cm’nin altında olması idealdir. Büyük tansiyonun 13,5 altında, küçük tansiyonun ise 8,5’in altında olması gerekiyor. Bu şartları taşımadığınızda insülin direnci ortaya çıkıyor. Kötülüklerin anası olan insülin direnci obezite, kemik erimesi, hiper tansiyon, yağlı karaciğer, kadın hastalıkları, prostat, uyku apnesi, kanserlerin nedenidir. Diyabeti ele aldığımızda yaşam şekline odaklanmalıyız. İnsülin hassasiyetini artırmalıyız. Kişi kendini izlemeli, o zaman neyi yiyip neyi yiyemeyeceğini daha iyi ayarlıyor. Bağırsak bariyeri tedavi edilmeli. Yaşam şekli ve beslenme bu hastalıkla mücadelede çok önemli” diye konuştu.
Diyabet gözün düşmanı