Tarım, iklim değişikliğinin etkileri karşısında en kırılgan sektörlerin de başında geliyor.
Yağış ve sıcaklık rejimindeki değişiklikler, tarımsal üretimi ciddi şekilde düşürürken, artan hava sıcaklıkları, düzensiz yağışlar, kuraklık, fırtına ve sel gibi hava olaylarının sıklaşması, ürün yetiştirmeyi zorlaştırıyor. Dolayısıyla üreticiler de ürünü birçok kez ilaçlamak zorunda kalıyor. Bu da ilaç kalıntılarının soframıza kadar gelmesine neden oluyor.
RUHSATLI İLAÇLAR ATILMALI
Egedesonsöz’e değerlendirmelerde bulunan Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Hakan Çakıcı ruhsatlı ilaç kullanımı uyarısında bulundu.
Bu yıl üreticilerin iklim değişikliği dolayısıyla ürünlerini birçok kez ilaçlamak zorunda kaldığını ifade eden Çakıcı, “Kullanılan ilaçların hepsinin üzerinde yarılanma süresi var. İlaçların üzerinde ‘hasattan 15 güne kadar atılır’ şeklinde kullanma talimatı yazar. Bunlara uyulursa ilaç kalıntısı ürünün üzerinde kalmayabilir. Halk sağlığı ve ihraç için ürünlere ruhsatlı ilaçlar atılmalı. İlaçların yarılanma süresinin göz önüne alınması gerekir. Eğer buna uyulmazsa hasada kadar ilaç yarılanıp kaybolmaz. Bu kez meyvesi ya da yaprağı ile beraber sofralara kadar gelir. Örnek olarak domatese atılmayacak bir ilaç domatese atılırsa kalıntı olarak görülebilir. Zamanına uyulmayan ruhsatsız ilaçlar sıkıntıya neden olur. Bu sene normalden fazla ilaç kullanıldı. Bunun sebebi ise yağışlar dolayısıyla nemin oluşması. Nemli ve sıcak ortamlar hastalık oluşturuyor. Üretici ilacı atıyor ancak hastalık tekrarlıyor ve ürünü kurtarmak için daha sık ilaç atmak zorunda kalıyor. Daha önce olmayan hastalıklar ortaya çıktı” dedi.
ÜRÜNLERİ İYİ YIKAMAK VE KABUĞUNU SOYMAK GEREKİR
Bağlarda ve sebzelerde bu hastalıkların meydana geldiğini ifade eden Çakıcı, “ İlaç kullanmadan üretimin yapılması zorlaştı. Organik ürünlerde de iklim değişikliği nedeniyle sıkıntılar yaşandı. Kullanılan ilaçlar organik ilaç kökenli. Hastalıklarla mücadele etmek zor oldu. Sıcaklar nedeniyle de fiziksel sıkıntılar oldu. Üreticiler doğru ilacı kullanır ve zamanına dikkat ederse bunlar ortadan kalkacaktır. Tüketicinin bu kalıntıları görmesi mümkün değil. Bazen üzüm yapraklarının üzerinde bakır sülfat ve kükürt görüyorduk. Öbür türlü ise görmek mümkün değil. Ürünleri iyi yıkamak ve kabuğunu soymak gerekir” ifadelerine yer verdi.
Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ
GÜNCEL
Sayfa başına git
