Kuruluş, 42 Etiyopyalı göçmen ve sığınmacıyla görüştüğünü ve sosyal medyada yayınlanan 350'den fazla video ve fotoğrafın yanı sıra uydu görüntülerini analiz ettiğini söyledi. HRW, göçmen yolu boyunca, kamplarda ve tıbbi tesislerin yanı sıra mezarlık alanlarında ve "genişleyen Suudi sınır güvenlik altyapısında" ölü ve yaralılara dair kanıtlar gösterdiğini söyledi.
Adli bir patoloğa göre, TikTok ve Facebook'ta paylaşılan videolarda, Yemen-Suudi sınırı yakınındaki göçmen yolu boyunca uzanan cesetlerin yanı sıra patlayıcı patlama veya ateşli silah yaralanmalarıyla tutarlı yaralara sahip göçmenlerin olduğu iddia ediliyor. HRW, videoların kaynağının kendisi olduğunu ve bunları doğruladığını iddia etti.
Gayri resmi bir göçmen kampının yakınında kaydedildiği iddia edilen birkaç videoda, Suudi sınır muhafız karakolları ve bunların yanında yeni inşa edilen çitler görülüyor. HRW ayrıca, kar amacı gütmeyen kuruluş tarafından elde edilen uydu görüntülerinin de yakınlarda büyüyen mezarlıklara işaret ettiğini söyledi.
“Suudi sınır muhafızları ayrım gözetmeksizin patlayıcı silahlar kullandı ve yaygın ve sistematik bir şekilde kadınlar ve çocuklar da dahil olmak üzere insanları yakın mesafeden vurdu. HRW, raporunda, Suudi hükümetinin göçmenleri öldürme politikasının bir parçası olarak işlenmesi halinde bu cinayetlerin insanlığa karşı bir suç olacağını ifade ederek, şiddetin devam ettiğini belirtti.
CNN, raporda ayrıntıları verilen olay veya iddiaları bağımsız olarak doğrulayamadı.
Suudi hükümetten bir kaynak CNN'e şunları söyledi: "İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün raporunda yer alan, Suudi sınır muhafızlarının Suudi-Yemen sınırını geçerken Etiyopyalıları vurduğu yönündeki iddialar asılsız ve güvenilir kaynaklara dayanmıyor." Hükümetin medyayla iletişiminde uzun süredir devam eden normlara atıfta bulunarak isminin gizli kalmasını isteyen kaynak, daha fazla ayrıntı vermedi.
HRW, onlarca yıldır Etiyopyalı göçmenlerin ve sığınmacıların, Afrika Boynuzu'ndan Aden Körfezi üzerinden Yemen'e ve sonunda Suudi Arabistan'a uzanan tehlikeli bir yolculuk olan "Doğu Rotası"nı geçmeye çalıştıklarını söyledi.
Etiyopya'nın kuzey Tigray bölgesinde savaşan taraflar arasında Kasım 2022'de imzalanan düşmanlıkların durdurulması anlaşması, on binlerce kişinin ölümüne ve milyonlarca kişinin yerinden edilmesine neden olan çatışmayı sona erdirdi. Ancak ihlallerdeki azalmaya rağmen insan hakları grupları şiddetin devam ettiğini söylüyor ve HRW'nin görüştüğü bazı göçmenler son çatışmalar nedeniyle kaçtıklarını söyledi. Şiddet ve güvensizlik, Amhara ve Oromia bölgeleri de dahil olmak üzere ülkenin diğer bölgelerinde de devam ederek sivilleri kaçmaya zorladı.
Güzergah boyunca göçmenler, Cibuti'den Husi kontrolündeki Yemen topraklarına aşırı kalabalık, denize açılmaya elverişli olmayan gemilere biniyor; burada kaçakçılar tarafından dil amacıyla Etiyopyalı etnik kökenlerine göre bölünüyorlar ve Kuzey Yemen'de, Suudi sınırına yakın Saada'daki kamplarda tutuluyorlar. HRW, ülkeye kaçırılmayı bekleyen on binlerce göçmenin tutulduğunu söyledi.
Göçmenler, kaçakçılar tarafından dayak, cinsel saldırı ve fidye istendiğini anlattı. HRW'nin haberine göre, kaçakçılara ödeme yapamayanlar, Husilerin işlettiği sıkışık gözaltı merkezlerine götürüldü ve burada tacize uğrayıp gasp edildikleri söylendi.
Yemen, Husi güçlerinin başkent Sanaa'ya saldırıp uluslararası alanda tanınan ve Suudi destekli hükümeti devirdiği 2014'ten bu yana bir iç savaşın içinde bulunuyor. 2015 yılında Suudi liderliğindeki koalisyonun Husileri geri püskürtmek amacıyla müdahale etmesiyle savaş daha geniş bir savaşa dönüştü .
ABD tarafından desteklenen koalisyon, Yemen'deki sivil hedefleri bombaladığı için İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün de aralarında bulunduğu sert eleştirilerle karşılaştı. Reuters'e göre, sekiz yıl sonra koalisyon, Suudi ordusunun misilleme olarak Suudi şehirlerine 1000'den fazla roket ve insansız hava aracı ateşlediğini iddia ettiği isyancıları yerinden çıkarmayı başaramadı .
Savaş, dünyanın en kötü insani krizlerinden birini ateşledi, binlerce kişinin ölümüne neden oldu ve Suudilerin Husilerin elindeki limanlara uyguladığı abluka nedeniyle ülkenin bazı kısımlarını kıtlığa sürükledi.
HRW'nin yeni raporu, kaçakçıların tek seferde 200 göçmeni Yemen'den Suudi Arabistan'a taşıdığını, kaçakçı ücretinin tamamını ödeyemeyenlerin çoğunlukla gruba liderlik etmek zorunda kaldıklarını söylüyor. HRW, gruba liderlik eden göçmenlerin "sonuç olarak patlayıcı silahlarla yapılan saldırılar veya silahlı saldırılar nedeniyle yaralanma veya ölme ihtimali en yüksek olanlar olduğunu" söyledi.
Örgüt, sınırın Suudi tarafından Yemen'den Suudi topraklarına geçtikten sonra bazen saatler hatta günler süren 28 ayrı patlayıcı silah olayını anlatan 27 kişiyle görüştü. Görüşülen kişiler, Suudi sınır muhafızları tarafından saldırıya uğradıklarını, üniformalarını anlattıklarını ve patlayıcı silahların "bomba gibi" olduğunu anlattılar.
“Defalarca üzerimize ateş açıldı. İnsanların hiç hayal etmediğim bir şekilde öldürüldüğünü gördüm. Olay yerinde 30 kişinin öldürüldüğünü gördüm. Kendimi bir kayanın altına attım ve orada uyudum. Etrafımda uyuyan insanları hissedebiliyordum. Etrafımda uyuyan insanların aslında cesetler olduğunu sandığım şeyleri fark ettim. Kimliğini korumak için adı değiştirilen 14 yaşındaki Hamdiya, HRW'ye şöyle dedi: Uyandım ve yalnızdım.
Görüşülen on kişi, 1.200'den fazla göçmenin dahil olduğu 11 sınır geçme girişiminin en az 655 ölümle sonuçlandığını söyledi. Görüşülen göçmenlere göre, diğer dokuz girişim de ölümle sonuçlandı. Göçmenler, kaçmakla meşgul olduklarını veya ölü sayısını tahmin edemeyecek kadar travmatik olduklarını söyledi, ancak ölü sayısını kamplara geri dönenlere göre tahmin ettiler. Görüşülen kişilerden biri HRW'ye şunları söyledi: "O gün 150 kişiden sadece 7 kişi hayatta kaldı... her yerde, her yere dağılmış insan kalıntıları vardı."
HRW, Suudi sınır muhafızlarının yakın mesafeden vurmadan önce hangi uzuvlarından vurulmayı tercih ettiklerini sorduğu hayatta kalanlarla röportaj yaptığını söyledi.
23 yaşındaki bir göçmen HRW'ye, "Bacaklarımıza ateş ettiler... gardiyanlar yeşil ve kahverenginin karışımından oluşan çok renkli Suudi askeri üniforması giyiyordu" dedi. “Birçok kişi vücudunun farklı yerlerinden vuruldu. Kurşun ağzımdan girip boynumdan çıktı. Vahşice vuruldum.”
İnsan hakları örgütü ayrıca, Yemen'deki İran destekli Husi militan grubunun, kaçakçıların ve göçmenlerin sınıra erişiminin kolaylaştırılması, "göçmenlerin gözaltına alınması ve gasp edilmesi" de dahil olmak üzere, göç yolu boyunca göçmenlere yönelik ihlallerin gerçekleştirilmesinde "önemli bir rol" oynadığını kaydetti. ve “işkence, keyfi gözaltı ve insan ticareti”.
CNN, Husi militan grubuna ulaştı.
HRW, tavsiyeleri arasında, Birleşmiş Milletler'e, göçmenlere ve sığınmacılara yönelik cinayetlere ilişkin bağımsız bir soruşturma başlatma çağrısında bulundu.
HRW raporu, bir grup BM uzmanının, Suudi güvenlik güçlerinin 1 Ocak ile 30 Nisan 2022 arasında sınır ötesi bombardıman ve silahlı saldırılarda 430 kadar göçmeni öldürdüğü ve 650 kadar göçmeni yaraladığı yönündeki iddialarını ortaya koymasından neredeyse bir yıl sonra geldi. Uzmanlar bunun "büyük ölçekli, ayrım gözetmeyen sınır ötesi cinayetlerden oluşan sistematik bir model" gibi göründüğünü söyledi.
(CNN İNTERNATİONAL)
Sayfa başına git
GÜNCEL