Egeli Gazete

İzmir'in burnunun dibinde tatbikat

Yunan yönetimi, Türkiye ile yeniden başlatılan 'normalleşme' sürecinde Ankara'nın sinir uçlarına dokunarak, 'kazanımlarını' ne kadar genişletebileceğini anlamaya çalışıyor.
Player yükleniyor...
Haberler / Güncel
15 Eylül 2023 Cuma 13:41
Türkiye, “asrın felaketi” olarak nitelenen 6 Şubat tarihli Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Yunanistan ile yeni bir normalleşme süreci başlattı. Depremin ardından Atina yönetiminin arama-kurtarma ekiplerini ülkemize sevk etmesi ve Yunan Dışişleri Bakanı'nın deprem bölgesine yaptığı ziyaret, diyaloğun kapılarını araladı. Türkiye bu süreçte Ege'deki tüm uçuşlarını durdururken, iyi niyet göstergesi olarak da moratoryumu uzatma mesajı verdi. Söz konusu moratoryum, Ege'de turizm sezonu olan 15 Haziran-15 Eylül tarihleri arasında herhangi bir askeri faaliyet yapılmamasını öngörüyordu. Ancak Yunan tarafı, 15 Eylül'ü beklemeden Ege'de, üstelik gayri askeri statüde bulunan Midilli'de askeri faaliyet yapacağını duyurdu. KARŞI NAVTEX MESAJI İLE UYARI YAPILDI Yunan tarafı, bu tatbikat duyurusu ile hem Lozan ve Paris Antlaşmaları'nı hem de moratoryumu ihlal ettiğinin farkında. Türkiye'nin doğrudan sinir uçlarını yoklayan Yunanlar, normalleşme sürecinde ne koparabileceklerini anlamaya çalışıyorlar. Ancak Ankara, uzun süreli sessizliğine rağmen Atina'nın bu hamlesini yanıtsız bırakmadı. Yunan tarafının 13-14 Eylül tarihlerinde Midilli'de atış eğitimleri yapılacağı yönündeki Navtex mesajına, bir karşı Navtex mesajı ile yanıt verildi. İzmir İstasyonu'ndan yayınlanan bildirimde, şu ifadeler kullanıldı: “Limnos Navtex İstasyonu tarafından 8 Eylül 2023'te yayınlanan LA76-167/23 numaralı Navtex mesajı ile Midilli Adası'nın 1923 Lozan Barış Antlaşması ile belirlenen gayri askeri statüsü ihlal edilmiştir.” AYLARDIR BİLDİRİMLER ASKIYA ALINMIŞTI Aslında Türkiye, bir dönem bu ihlallerin her birine yanıt vererek tacizleri kayıt altına almaya başlamıştı. Dönemin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, bunun bir hukuki hazırlık olduğunu açıklamıştı. Ancak bu mesajların sonuncusu, 13 Haziran 2022'de yayınlandı. Bu tarihten sonra yapılan Yunan ihlallerine ise sessiz kalındı. Örneğin bu yıl içinde icra edilen Iniochos-2023 çokuluslu tatbikatı için Yunanistan'ın ilan ettiği 10 sahadan 8'i, gayri askeri statüdeki adalar ile Türkiye-Libya mutabakatının çizdiği sınırları kapsıyordu. Ancak bu tatbikata bile herhangi bir itiraz yapılmadı. MORATORYUMU AÇIKÇA İHLAL ETTİLER Diğer yandan, moratoryumun göz göre göre ihlal edilmesi de oldukça dikkat çekici. Türkiye ile Yunanistan, 27 Mayıs 1988 tarihinde Atina Mutabakatı'nı imzalayarak Ege'de turizmin yoğun olduğu 1 Temmuz-1 Eylül tarihleri arasında askeri faaliyetlerden kaçınma kararı almıştı. 2006 yılında da Yunan mevkidaşı Karamanlis ile bir araya gelen dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, moratoryumun süresini 15 Haziran-15 Eylül olarak güncelledi. Bu tarihler arasında hem tatbikatlar yapılmayacak hem de Genelkurmaylar ile Eskişehir ve Larissa üsleri arasında sağlıklı iletişim için doğrudan hat kurulacaktı. Fakat Türkiye'nin hassasiyetle uyguladığı bu mutabakat, şimdi Yunanistan tarafından açıkça delindi. Halbuki Türkiye, 4 Nisan'da Hatay'a gelerek deprem bölgelerini ziyaret eden Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Panayiotopulos'a, iki ülkenin Ege’deki tatbikat sayısını sınırlandırmasını ve ‘moratoryum’ süresinin bir ay daha uzatılmasını önermişti. Panayiotopulos da “Nihai kararı, önümüzdeki günlerde yapacağımız telefon görüşmesinde vereceğiz.” diyerek bu teklife sıcak yaklaşmıştı. Sürenin uzatıldığına dair ise henüz resmi bir açıklama yapılmadı. TURİZMDEN GELİYOR SİLAHA GİDİYOR Uzmanlar, Türkiye'nin moratoryumdan herhangi bir kazancının olmadığını, pastanın büyük dilimini Yunanistan'ın yediğini vurguluyor. Yunanistan'a yılda 30-35 milyon turist gittiği, bunların 20 milyona yakınının adalarda tatil yaptığı biliniyor. Yunanistan, sadece adalardaki turizm faaliyetinden 8-10 milyar avro gelir elde ediyor ve bu gelirini de büyük oranda silahlanmaya harcıyor. Buna karşılık Türkiye'nin adalar turizmden önemli bir kazancı olmadığı görülüyor. Bu nedenle, Atina'nın Ege ve Doğu Akdeniz'deki hukusuz taleplerine ve akılsızca silahlanmasına karşı moratoryumun iptal edilmesi isteniyor. DEĞİŞİMİN ÜÇ SİNYALİ Son dönemde Doğu Akdeniz ve Ege'deki “uslu durma” politikamızın değiştiğine yönelik de sinyaller gelmeye başladı. Ege'de 6 Şubat'tan sonra sonlandırılan ve Dendias'ın “Retorik tamamen değişti.” dediği uçuşlar, yeniden başlatıldı. Ekathimerini gazetesi, 24 Ağustos'taki haberinde, şu ifadeleri kullanmıştı: “Yunanistan Genelkurmay Başkanlığı, bir çift Türk F-16'sının çarşamba günü uçuş planı sunmadan Atina Uçuş Malûmat Bölgesi'ne (FIR) girdiğini söyledi. Savaş uçakları Ege'nin kuzeydoğu bölgesi üzerinde uçarken uluslararası protokoller uyarınca Yunan savaş uçakları tarafından önlendi. Türk askeri uçakları en son 3 Şubat'ta uçuş planı sunmadan Atina FIR'ına girmişti.” Bunun yanında Doğu Akdeniz'de Aralık 2020'den bu yana süren sessizliğimiz de önceki gün yayınladığımız bir Navtex mesajı ile bozuldu. Bu mesajda da Türkiye, kıyılarımızdan yaklaşık 130 mil uzaklıktaki bir bölge için “Türk kıtasahanlığı” vurgusu yaparak egemenlik haklarımızı bir kez daha teyit etti. Son olarak Ege'deki tacize verilen yanıt da, değişime yönelik üst üste gelen üçüncü sinyal oldu. (Aydınlık)

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL TÜRKİYE POLİTİKA EKONOMİ YEREL YÖNETİMLER ASAYİŞ YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SAĞLIK KÜLTÜR SANAT MAGAZİN SPOR RÖPORTAJLAR GENEL
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Hakkımızda
Copyright © 2024 Egeli Gazete