Egeli Gazete

İzmirli gazeteciler BİR TV yayınında sordu: TEKNOFEST’te CHP’li yerel yönetimler neden yok?

İzmir merkezli tek uydu televizyonu olan BİR TV’de yayınlanan “Söz Meclis’ten İçeri” Programına katılan gazeteciler önemli konuları ele aldı. Yayın, Seferihisar’da BAMAD’ın düzenlediği gazetecilik etkinliğinin yapıldığı alandan gerçekleştirildi. Gazeteci Oya Pardak’ın moderatörlüğünü yaptığı programa Egeli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Yılmaz, BİR TV Genel Yayın Yönetmeni Ümit Yaldız ile Ege’de Son Söz Genel Yayın Yönetmeni Fatih Yapar katıldı. Gazeteciler İzmir’de yapılan TEKNOFEST’te ayrışma yaşanmasını, CHP’li yerel yönetimlere yer ayrılmamasını eleştirdi.
Player yükleniyor...
Haberler / Genel
30 Eylül 2023 Cumartesi 13:29
https://www.youtube.com/live/Okf-rs8lMcM?si=EbO_M2s7txqhT-Yk EGELİ GAZETE-İzmir merkezli tek uydu televizyonu olan BİR TV’de yayınlanan “Söz Meclis’ten İçeri” Programına katılan gazeteciler önemli konuları ele aldı. Yayın, Seferihisar’da BAMAD’ın düzenlediği gazetecilik etkinliğinin yapıldığı alandan gerçekleştirildi. Gazeteci Oya Pardak’ın moderatörlüğünü yaptığı programa Egeli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Yılmaz, BİR TV Genel Yayın Yönetmeni Ümit Yaldız ile Ege’de Son Söz Genel Yayın Yönetmeni Fatih Yapar katıldı. Gazeteciler İzmir’de yapılan TEKNOFEST’te ayrışma yaşanmasını, CHP’li yerel yönetimlere yer ayrılmamasını eleştirdi. TEKNOFEST’TE YEREL YÖNETİMLER NEDEN YOK İzmir’de yapılan Teknofest’i değerlendiren Egeli Gazete Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Yılmaz,TEKNOFEST ile ilgili bakış açım elbette olumlu. Türkiye’nin son yıllarda özellikle insansız hava araçları üretimiyle ilgili bir atağı söz konusu. Bu sayede Türkiye ciddi oranda savunma sanayi ihracatı yapan ülkeler arasına gerdi. Yaklaşık bu alanda 3 milyar doları aşan bir ihracatımız söz konusu. Bu hepimizi sevindiren son derece olumlu bir gelişmedir. Bu konuda teknoloji geliştiren ve üretim yapan Türk firması sayısı arttırılmalıdır. Teknofest’in İzmir’de, Çiğli’de yapılması çok güzel. Ama biz toplum olarak inanılmaz bir ayrışma yaşıyoruz. Milli bayramlarda da festivallerde de bunu yaşıyoruz. Teknofest’te de bunu yaşadık. İzmir’de yapılan bu dev etkinlikle hiçbir CHP’li belediye yok. İzmir’de yapılan etkinlikle İzmir Büyükşehir Belediyesi yok. Çiğli Belediyesi yok. CHP’li belediyelerin stantları bile yok. Bu festival İzmir’de yapılıyorsa mutlaka ve mutlaka İzmirlilerin seçtiği yerel unsurların da burada olması gerekir. Her fırsatta bu kadar ayrışma olmamalı. Eylül ayı içinde hem 9 Eylül hem de İEF vardı. Niye bizim yerel yönetimimizle genel yönetimimiz anlaşarak bu TEKNOFEST’i 9 Eylül’de yapmadı. Ne kadar anlamlı olurdu? Hem aynı anda İEF açık olacaktı, hem TEKNOFEST olacaktı hem de 9 Eylül İzmir ve Türkiye’nin kurtuluşu kutlanacaktı.” TEKNOFEST’TE AYRIŞMA OLDUĞU DOĞRU Ege’de Son Söz Genel Yayın Yönetmeni Fatih Yapar da TEKNOFEST’in İzmir ekonomisine haraketlilik getirdiğini vurgulayarak, “Ben festival alanına gidip gezdim. Dikkatimi çeken TEKNOFEST’in sadece havacılık teknolojisi üzerine konumlandırılmış olmasıydı. Bizim normalde savunma sanayine yatırım yapan yerli ve milli çok sayıda girişimimiz var. Silah fabrikaları, tanklar var. Onlar biraz daha geri planda kalmış. Milli Eğitim Bakanlığının, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının çok büyük stant alanları olmasına rağmen içeriklerinin çoğunda üretim ve teknoloji adına çok da fazla bir şey olmadığını gördüm. Mustafa Yılmaz’ın ayrıştırma ile ilgili söyledikleri doğru. Menemen Belediyesinin çöp arabaları, ücretsiz su takviyesi gibi bir çok konu var. Ama Çiğli Belediyesine, İzmir Büyükşehir Belediyesine ait  hiçbir şekilde bir yardım, bir lojistik destek yok. Belki de onlara yer göstermediler. Ama bu ayrışma doğru değil” EMEKLİLER HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRADI Çok uzun süredir dünyada da Türkiye’de de büyük bir ekonomik kriz yaşandığını hatırlatan Yılmaz şu bilgileri verdi: "Özellikle Türkiye’de pandemi sonrası yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremler ve Hükümet’in ekonomi politikaları bu krizi iyice derinleştirdi. Ekonomik dengeler tamamen alt üst oldu. Fakat ekonominin alt üst olmasından herkes eşit derecede etkilenmedi. En çok etkilenenler orta ve dar gelirliler oldu. Bu kesimde de en çok zarar gören emekliler oldu. 10 milyon emekli 7500 lira ay sonunu getirmek zorunda. 15 milyon emeklinin ortalama geliri 10 bin lira bile değil. Oysa Türkiye’nin ilk 500 firması bu ekonomik krizden etkilenmediği gibi satışlarını da yüzde 142 arttırmışlar. Karlılıklarına da öyle. Ancak bunun karşılığında çalışanlarına yüzde 78 oranında da maaş artışı vermişler. Özellikle emeklilerin son Kabine toplantısından ciddi maaş artışı beklentisi vardı. Çünkü 1 Ekim’de TBMM açılıyor ve ilk emeklilerin durumunun görüşüleceği söyleniyordu. Ama Bakanlar Kurulu sonrası bir açıkla gelmemesi büyük hayal kırıklığı oluşturdu. Ne yazık ki ekonomik krizden parası olan kesim etkilenmeyip servetine servet katarken, başka emekliler olmak üzere dar ve orta gelirli kesim ciddi bedel ödedi ve ödemeye de devam ediyor.” Yılmaz ayrıca Üniversite öğrencilerinin yemek ücretlerine yüzde 350 zam yapılmasını da eleştirdi. ÇOCUKLAR BESLENEMİYOR, GENETİK GELİŞİM BİLE ETKİLENİYOR Ege’de Son Söz Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Yapar da geçen hafta İzmir’in köklü eğitim kurumlarından Atatürk Lisesi’nden gelen görüntüleri hatırlatarak, “Öğrencilere sadece makarna ve çorba verildiğini gördük. Uzmanlar ilerleyen süreçlerde Türk toplumunda çocukların yeterli beslenmemesinden kaynaklı boylarının kısa olması, kemik erimesi gibi hastalıkların artacağını söylüyor. Genetik olarak çocuk gelişimi etkileniyor. Yemek yiyemeyen, yeterli beslenemeyen çocukların önüne bundan 20-30 yıl sonra bu durum çıkacak. Çocuklarımız yetişme çağında eti, proteini, balığı alamıyorsa 30 yaşından sonra her gün pirzola, kavurma yese bir anlamı yok. Okullardan bu konuda tartışma yaratan görüntüler geliyor” dedi. Yapar, “Eskiden zam geldiğinde reflkes gösteriliyordu. Alternatifini, muadilini bulabiliyordunuz. Ama şimdi her şeye zam var. Artık insanlar tepki vermiyor. Zamla ilgili kabulleniş var. İnşaat malzemesi fiyatlarında büyük artış oldu. Konut fiyatları patlamış durumda” diye konuştu. DEVLET TASARRUFU ÇOCUKLARIN KURU FASÜLYESİNDEN, ETİNDEN YAPIYOR Normal şartlarda bu ekonomik durum karşısında Hükümet’in büyük protestolarla seçime götürülmesi gerektiğini belirten BİR TV Genel Yayın Yönetmeni Ümit Yaldız da şöyle konuştu: “Ama bunu yapacak bir muhalefet de yok. Vatandaş öfkeli, mutsuz. İşte okullardaki manzaralar. Çocuklar yemekhanelerden fotoğraflar paylaşıyorlar. Devletin tulumbasında su bittiği için tasarrufu buradan yapıyor. Devlet, geleceğimizin teminatı olan gençlerimize vereceği kuru fasulyeden, etten, nohuttan kesiyor. Devleti yönetenler makam araçlarından tasarruf etmek yerine buralardan tasarruf etmeyi tercih ediyor. Bunun karşısında humurdanan bir kesim var. Ama hemen unutuluyor. Öfkeyi yönetecek bir siyasi ya da sivil toplum iradesini hareket geçirecek mekanizmalar çalışmıyor. Demokrasinin önemli bir unsurudur bu. Bu ülkede 20-25 yıl önce bu ülkede konuştuğu zaman Hükümet yıkan  sivil toplum örgütleri vardı. TÜSİAD vardı. TOBB vardı. İzmir’de Ticaret Odası vardı. Sanayi Odası vardı. Bunların yöneticileri sadece Hükümet’i değil, yerel yöneticileri de eleştirdi. Öneri ve tavsiyelerde de bulunurdu. Esnaf Birliği vardı. 2000’li yılların başında İzmir’de ‘esnaf mitingi’ yapıldı. O mitingden sonra Esnaf Birliği yöneticileri yıkıldı. Toplumun önünde liderlik eden yapılar vardı. Ama şu an yok. 1 Haziran’da bir litre benzin 19 liraydı. Şimdi 41 lira. Üç ayda yüzde 100’ün üzerinde artış oldu. Temel mesele demokrasinin kurumlarındaki çöküştür. Siyasi partiler kendi içlerindeki kavgayla uğraşıyor.”    

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL TÜRKİYE POLİTİKA EKONOMİ YEREL YÖNETİMLER ASAYİŞ YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SAĞLIK KÜLTÜR SANAT MAGAZİN SPOR RÖPORTAJLAR GENEL
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Hakkımızda
Copyright © 2024 Egeli Gazete