GÜNCEL
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın katılımı ve İzmir Valiliğinin ev sahipliğinde Bornova Kültür ve Sanat Merkezi Devlet Opera ve Balesi Necdet Aydın Sahnesi’nde gerçekleştirilen özel gösterimde İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban konuşma yaptı.
Tarihimizde sayısını bilmediğimiz kadar çok kahraman var
Vali Dr. Süleyman Elban konuşmasında tarihimizin büyük kahramanlarla dolu olduğunu ifade etti. Vali Elban, “Tarihi şan, şöhret ve büyük kahramanlıklarla dolu milletimizin tarihinde sayısını bilemediğimiz o kadar çok kahraman var ki. İşte bu kahramanlardan birisi olan Albay Mümin, kendisine yakıştırılan her türlü yaftalara, her türlü sıkıntılara ve canını, ailesini hiçe sayarak vatan uğruna öyle fedakarlıkta bulunuyor ki; işte bu fedakarlıklarda bulunan bu merhum aziz kahramanımız, o dönemde aziz Atatürk'ün de yoğun ve özel çabalarıyla esaretten kurtarılarak tekrar yurdumuza getiriliyor.” dedi.
Hazırlanan belgesel sebebiyle İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya şükranlarını sunan Vali Elban, “Onun bu güzel anısına yakışır bir belgeseli çok kıymetli Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya Beyefendi, hem bu tarihi kahraman kişinin saygınlığına uygun güzel bir belgesel hazırlanması hem de bu güzel belgesinin ilimizde gösterimi dolayısıyla teşrifleriyle bizleri onurlandırması bu tarihi kişinin ve kahramanın ruhunun şad olmasına ve yapmış olduğumuz çalışmaların fedakarlıkların da anlaşılmasına vesile olacağını düşünüyorum. Sayın Bakanımıza bu programın burada yapılmasına vesile olduğu ve bizleri onurlandırdığı için şükranlarımı sunuyor, hepinize iyi seyirler diliyorum.” ifadelerini kullandı.
Vali Elban’ın konuşmasının sonrasında Piyanist Fahir Atakoğlu tarafından piyano resitali gerçekleştirildi. Resitalin ardından konuşan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, hür bir milletin evlâtları olarak yaşamaktan duyduğu kıvancı dile getirdi.
“Anadolu’nun Dilinde Dua, Gözünde Yaş Vardı”
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “Sizleri, her bir karışı aziz şehitlerimizin kanıyla yoğrulmuş bu vatan toprağında sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Bundan tam 102 yıl önce, 28 Ağustos 1922 Pazartesi günü, Mustafa Kemal Paşa, şanlı ordusuyla birlikte Afyon’a girmiş; Türk sancağı, Afyon kalesinde dalgalanmaya başlamıştı. Ve işte o büyük zafere sadece 2 gün kalmıştı. Yüreği pare pare olan tüm Anadolu’nun dilinde dua, gözünde yaş vardı. Irmaklar çağlamak için o günü bekliyorlardı sanki, rüzgârlar esmek için o anı. Ve İzmir nefesini tutmuş, sinesinde vatan aşkı bu büyük zaferi bekliyordu. Güneşin bir başka doğduğu, dağlarında çiçeklerin açtığı, öksüz yavruları bağrına basan İzmir, muzaffer komutanını, muzaffer ordusunu bekliyordu. O gün gelip çatacaktı elbette. Geldi de.” ifadelerini kullandı.
İçişleri Bakanı Yerlikaya, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleri hatırlatarak şöyle konuştu:
“Ne diyordu Gazi: ‘Türk Milleti, yüzyıllardan beri hür ve bağımsız yaşamış ve istiklâli, yaşamanın gereği saymış bir milletin, kahraman evlatlarıdır. Bu millet, istiklâlsiz yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır.’ Dediği gibi de oldu. İstiklâl destanımız büyük bir zaferle taçlandı.”
19 Mayıs’ta Bir Ses Yankılandı Samsun’da: ‘Ya İstiklal Ya Ölüm’’
953 yıl önce, bir Ağustos günü, bu aziz toprakları vatan kılındığını anımsatan İçişleri Bakanı Yerlikaya, “O günden beri, vatanımıza göz koyanlar hiç eksilmedi, hesap yapanlar hiç bitmedi. Birinci Dünya Savaşı sonrası, büyük bir işgal planının sahasıydı yine Anadolu. Parça parça etmek için kollarını sıvamıştı işgal kuvvetleri. Kimi dağları aşıyordu, kimi boğazlarımızı yara yara ilerliyordu demir yığını gemileriyle. Hedefleri İstanbul’du, hedefleri İzmir’di, hedefleri tüm Anadolu’ydu. İzmir’in kalbine hançer saplandığında, her şey bitti diyordu birileri. Oysa, 19 Mayıs’ta bir ses yankılandı Samsun’da: ‘Ya İstiklal ya ölüm’’ diyordu. Her şey daha yeni başlıyordu.”
Bakan Yerlikaya, Amasya’daki kararlılığın tüm dünyaya ilan edilişini şu sözlerle ifade etti:
“Vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı tehlikededir. Ve ancak milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır. Artık ok yaydan çıkmıştı. Her geçen dakika, esarete boyun eğmeyen Türk milletinin sesi daha gür çıkıyordu. Sivas ve Erzurum Kongrelerinde, ‘Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, parçalanamaz’ kararı ortaya konulan güçlü iradeyi gösteriyordu. O’na ‘ordu yok’ dediler; ‘kurulur’ dedi. ‘Para yok’ dediler; ‘bulunur’ dedi. ‘Düşman çok’ dediler; ‘yenilir’ dedi.”
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya cümlelerine şu şekilde devam etti:
“İzmir’de ilk kurşunu sıkan Hasan Tahsin, bir kıvılcımdı. Vatan toprağının her karışındaki kıvılcımlar, büyüyerek birer alev topu haline geliyordu. Şerife Bacı, cepheye kağnısıyla mermi taşırken donarak şehit olmuştu. Gördesli Makbule, bir Kuvâ-yi Milliye neferiydi. Yunanlarla savaşırken şehit düşmüştü. Yörük Ali Efe, Daha 1919 Haziran’ında İzmir-Aydın demiryolu üzerindeki Malgaç Köprüsünü basarak bir düşman müfrezesini imha etmişti. Şahin Bey, Antep’te tek başına düşmana meydan okumuştu. Gül bahçesi gibi, Anadolu’nun dört bir yanından nice yiğitler, Kahramanlar bitiyordu.”
“Zafer, Türk Milletindi! Zafer, Bizimdi”
Kurtuluş mücadelesinde sona gelindiğini belirten Bakan Ali Yerlikaya, “Ve 30 Ağustos’ta büyük bir destan yazıldı dağlara taşlara. Zafer, acılara göğüs geren yiğitlerindi. Zafer, Türk Milletindi. Zafer, bizimdi. Kutlu olsun. ” dedi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya cümlelerini şöyle sürdürdü:
“Gazi’nin şu sözleri dün olduğu gibi Bugün de yüreğimize kazınmıştır: ‘Bütün cihan işitsin ki, efendiler! Artık İzmir hiçbir kirli ayağın üzerine basamayacağı çok mukaddes bir topraktır.’ Evet, 30 Ağustos Zaferine giden yolda, nice yiğitler unutulmaz destanlar yazmıştı. İşte onlardan biri de; biraz sonra bilinmeyen yönleriyle Gerçek hayat hikayesini izleyeceğimiz İzmirli Mustafa Mümin Aksoy’du. Mümin Bey, bir Jandarma Subayıydı. Şerefli bir Türk askeriydi. Vatanı için sadece canından değil, şanlı üniformasından da vazgeçmişti. Anılarında ifade ettiği gibi Tek bir korkusu vardı, tek: ‘Bir hain olarak anılmak.’ Büyük acılar çekti, zindanlarda kaldı. Ama onu unutmayan biri vardı. Zindanlardan aydınlığa, esaretten özgürlüğe çıkartacak…”
İçişleri Bakanı Yerlikaya, “30 Ağustos; Milletimizin yediden yetmişe kenetlendiği, kahraman ordumuzun düşmanı dize getirdiği, İstiklâl mücadelemizin, şanla, şerefle ve zaferle taçlandığı bir büyük destandı. Bu zafer, şehit kanlarıyla sulanmış, bin yıllık vatanımıza göz dikenlere verilmiş onurlu bir cevap, kutsal vatan toprağında yükselen ebedi bir anıttır. Bilinmelidir ki; aziz milletimiz, eşsiz fedakârlıklarla kazandığı bağımsızlığını, millî birlik ve beraberliğini sonsuza dek koruyacaktır. Bize bu büyük kıvanç ve mutluluğu bahşedenleri, hiçbir zaman unutmadık, unutmayacağız.” şeklinde konuştu
“Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmek, Büyük ve Güçlü Türkiye hedefine ulaşmak için, hep birlikte, emin adımlarla yürüyeceğiz.” diyen İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya cümlelerini şöyle sonlandırdı:
“Biz de İçişleri Bakanlığı olarak, ülkemizin huzur ve güvenliği için, canla başla çalışmaya devam edeceğiz. Bu duygularla, cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, feda-yı can eyleyen aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi, vatan uğruna canından geçen analarımızı, koca yürekli nenelerimizi, dedelerimizi, rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyorum. Mekânları cennet, makamları âli olsun. Kıymetli valimize, kıymetli sanatçımız Fahir Atakoğlu’na ve belgesel ekibimize teşekkür ediyorum. Programımızı şereflendiren siz kıymetli misafirlerimizi bir kez daha can-ı gönülden selamlıyor, teşrifleriniz için şükranlarımı sunuyorum. 30 Ağustos Zafer Bayramımızın 102. yılı kutlu olsun.”
Sayfa başına git
