GÜNCEL
EGELİ GAZETE- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Egeli Gazete ve Egeli TV’ye yaptığı açıklamalarla kamuoyunun merak ettiği soruları yanıtladı. Tugay, İzmir’de şehir içi ulaşımda 90 dakikada tek ücret uygulamasının mutlaka hayata geçirileceğini belirterek, “Biz bu kararı UKOME’den geçireceğiz. Önümüzdeki toplantıya aynı öneriyi tekrar getireceğiz. Geçen defa güçlü olmayan gerekçelerle reddettiler. 15’e 13 reddedildi. Şimdi kamuoyu önünde de bunun hesabını vermeleri gerekiyor. Biz ısrar ediyoruz. 90 dakikada tek ücret şehir içi ulaşımda olacak. Bu sefer geçeceğine inanıyorum” dedi. Tugay Hükümet’in tasarruf tedbirlerinin İzmir’deki belediye hizmetlerini etkilemeyeceğini de söyledi.
HER ŞEY DAHA İYİ OLACAK, İZMİR’DE KALİTEYİ ARTIRACAĞIZ
“Hiç kimseyi, hiçbir zaman yanlış bir şeyin arkasında durmaya davet etmeyeceğim” diyen Tugay şöyle konuştu: “Yanlış bir şey yapmayacağız. Asla yanlış bir şey yapmayacağız. Bu dönem İzmir’de yerel yönetimde de yerel basında da genel anlamda kentin yaşama ve kültür ortamında kaliteyi artırdığımız bir dönem olsun istiyoruz. Ben İzmir’in çok daha üst düzeyde kalite ve huzuru hak eden bir yer olduğunu düşünüyorum. Bunu yaşamamamız için hiçbir neden yok. Birbirimizi biraz tanımamız, biraz desteklememiz yeterli olacaktır. Ben bu konuda üzerime düşeni yapacağım.”
TCDD TAAHÜDÜNÜ YERİNE GETİRMİYOR, İZBAN SEFERLERİ AKSIYOR
-İZBAN Selçuk’a kesintisiz doğrudan ulaşacak mı? Aktarma kaldırılabilecek mi?
İZBAN şu anda en zor kararlar aldığımız yerlerden biri. Yüzde 100’ü belediyeye ait değil. Yüzde 50’si bize ait. Yüzde 50’si TCDD’ye ait. İZBAN’ın şu anki genel müdürü belediyeden değil. Belediyenin yönetim kurulundaki yetkisi de zaten sınırlı. İZBAN’da gerçekten de çok sorunlar yaşanıyor. Bunların hepsini analiz etmeye ve rayına sokmaya çalışıyoruz ama galiba sistemin kendisinde sorun var. Bu yüzde 50 yüzde 50 sistemi iyi yürüyen bir sistem değil. Bu şekilde ülkemizdeki tek örnek. Başka yerde yok bu şekilde çalışan. İZBAN’daki arkadaşlarımız sorunları İZBAN yönetimine iletiyor. Bana iletilen her türlü problemle ilgili analiz ediyorum, sorguluyorum ve açıklama istiyorum.
Seferlerdeki gecikmelerin sebebi nedir diye rapor istedim. Gelen raporda çok büyük oranda TCDD’nin sebep olduğu konular görüldü. Çok dramatik örnekleri de var. İZBAN hattını TCDD aynı zamanda kendi seferler için kullanıyor. Burada zaman zaman yolcu trenleri zaman zaman da yük trenleri orayı kullanıyor. Bir yük treni sabahın en sıkışık saatinde 08.30’da oradan geçirilirse İZBAN seferi aksıyor. Yavaş giden yük trenlerini bekliyor İZBAN, daha sonra devam ediyor. Ama bu sık sık oluyor İzmir’de. Yolcular İZBAN’ın vagonu içinde “Niye biz bekliyoruz? Ya da niye yavaş gidiyor? Sefer niye gecikti? diye bunu anlamaya çalışırken önde TCDD’nin bir tane yük treni gidiyor. Halbuki yapılan sözleşmede o yoğun saatlerde yük trenlerinin orayı kullanmayacağı taahhüt edilmiş. Ancak uyulmuyor buna. İZBAN’daki bu dağınıklığı gidermemiz lazım.
Ben Selçukluların benden istediği şeyi unutmadım. Bunu halletmek istiyorum. Ama şu anda bizim talimatımızla değişmiyor bu iş. O yüzden İZBAN’da bir değişiklik düşünüyorum.
İZMİR’DE TOPLU ULAŞIMDA 90 DAKİKADA TEK ÜCRET MUTLAKA OLACAK
-Kenti içi ulaşım konusunda İzmirlilerin beklediği 90 dakika içinde aynı ücretle ulaşım hakkı da var? Ama iki kez UKOME’de reddedildi. Bu konu nasıl çözülecek?
Biz bu kararı UKOME’den geçireceğiz. Önümüzdeki toplantıya aynı öneriyi tekrar getireceğiz. Geçen defa güçlü olmayan gerekçelerle reddettiler. 15’e 13 reddedildi. Şimdi kamuoyu önünde de bunun hesabını vermeleri gerekiyor. Biz ısrar ediyoruz. 90 dakikada tek ücret şehir içi ulaşımda olacak. Bu sefer geçeceğine inanıyorum.
EŞREFPAŞA HASTANESİ KAYBEDİLİRSE KAHROLURUM
-Eşrefpaşa Hastanesi’nin durumu ne olacak? İnşaat ihalesine giren olmadı?
Hem inşaat izni süre uzatımı için Sağlık Bakanlığı’na başvurduk. Hem de süre uzatımı olmazsa B planımız da devreye girdi. Yakında yeni bir ihaleyi yapacağız. İhaleye mutlaka girecek olacaktır. Eşrefpaşa Hastanesi binası mutlaka yapılacak. Biz o hastaneyi asla kaybetmeyiz. Bu benim zamanımda olursa kahrolurum. Ben doktorum ve benim zamanımda İzmir Büyükşehir Belediyesi hastanesini kaybedemez.
TASARRUF TEDBİRLERİ İZMİR’DE TEMEL BELEDİYECİLİK HİZMETLERİNİ ETKİLEMEYECEK
-Hükümet’in açıkladığı tasarruf tedbirleri İzmir Büyükşehir Belediyesini nasıl etkileyecek?
Biz zaten gereksiz her türlü harcamayı durdurma kararı vermiştik. O yüzden bu kararlar bizi neredeyse hiç etkilemiyor. İzmirliler temel belediyecilik hizmetlerinde hiçbir aksama görmeyecekler. Zaten biz bunları iyileştirmek için uğraşıyoruz. Onun dışında yapılması gereken yatırımlarla ilgili olarak da devam edenleri önce bitirelim diye karar aldık. Onları bitireceğiz. Onlarla ilgili hiçbir sorun yok. Birkaç tane çok zorunlu olduğunu düşündüğümüz proje var yeni belediye binasının yapılması gibi. Karabağlar-Gaziemir Metrosu gibi. Bazı kavşak çalışmaları gibi.
Buca Metrosu ve Yeşildere ile Bornova arasındaki tünel projeleri benim için en acil konular. Bunları hızlandırmak için çok uğraşıyoruz. Çok kısa bir zamanda önce tünel açılacak. Ankara Caddesi ve Mürselpaşa üzerindeki trafiği çok rahatlatacak. Tünelin açılması için hedeflediğimiz tarih 2025’in ortaları. “Biraz daha öne çekebilir miyiz?” diye de uğraşıyoruz.
-Karşıyakalılar Stadı’na kavuşabilecek mi?
Karşıyaka Stadı’nın yapımının önünde hukuki bir engel yok. İdari olarak bir karar verilmesi lazım. Benim savunduğum şey bir ucundan Bakanlık tutsun bir ucundan biz tutalım. Bu şekilde yapalım. Doğrusu bu. Daha önce konuştuğumuz da buydu. Ama Bakanlık yan çizdi ve işi belediyenin üzerine yıkmaya çalıştı. Geçen dönem Büyükşehir Belediyesi de bunu kabul etmedi. Böyle bir sorun oldu.
İki konu var. Birincisi Karşıyaka Spor Kulübü’nün yakında kongresi var. Yeni yönetim seçilecek. İkincisi Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda da değişiklik olabileceği söyleniyor. O yüzden görüşme trafiğini başlatmak ve bu olayla ilgili karar vermek için bu iki şeyin tamamlanmasını bekliyorum.
Bunlar olduktan sonra kulüp başkanıyla birlikte gidip bakanla görüşeceğiz. Bu konuyu bir karar bağlayacağız ve sonra da o süreci başlatacağız.
-Mavişehir’deki Opera Sarayı Binası inşaatı ne olacak?
Bir kültür ve sanat çalıştayı yapılmış. Buradan çıkan önerilerden biri bu proje olmuş. Türkiye’de hiçbir yerde sıfırdan yapılan bir opera binası yok. İzmir’de yapalım demişler. O günkü şartlara geri dönsek ben de bunu destekleyebilirdim. Ama şu anda içinde bulunduğumuz şartlarda gerçekten çok ciddi bir maliyeti var. İki tane belediye binası yapmaya yetecek parayı ihtiyaç var bu proje için. Çok yüksek bir maliyet bu.
Opera sahneleri çok özeldir. Işığı, ses düzeni ve akustiği çok özeldir. Muhteşem olur. Herkes ister öyle bir opera sahnesine sahip olmak. Ama maliyeti düşünmemiz gerek. Kongre merkezi yaparsak daha masrafsız bir durum var. Çok ciddi fark ediyor.
Bir de burada devam eden hukuki bir süreç var. İhaleyi alan firmanın bitirme taahhüdü varken yarım bırakıp gittiler. Bunu kamuyu zarar sokmayacak bir sonuca bağlamak lazım. Çünkü epey bir ödeme de yapılmış. İkincisi opera salonu olarak yapılmaya karar verildiğinde yurt içinde bunu yapacak firma yok. O zaman iş çok çetrefilli bir yola gidiyor. Orası uzun süre atıl kalabilir. O yüzden benim düşüncem oranın bir kongre merkezi olması yönünde. Ama bu karar şu anda yüzde 100 verilmedi. Yine de konuşmaya devam edeceğiz. Hukuki sürecin ilerlemesini bekliyoruz.
OTOGAR’DA MEVCUT İŞLETİCİ FİRMAYLA DEVAM
-İzmir Otogarı’nda işletmeci firmayla anlaşma sağlanabildi mi? Otogar İzmir’e yakışır hale gelecek mi?
Otogar’ın işletmecisi olan firmayla görüştüm. Onlara vatandaşların şikayetçi olduğu konular olduğunu ve bu şekilde bu işletmenin devam edemeyeceğini söyledim. Şöyle bir çalışma yapmaya karar verdik. Belediyemizde bir heyet oluşturduk. Bu heyet Otogar’a gitti ve inceledi. Buradan bir rapor çıkardılar. Otogar’ın problemsiz hale gelmesi için bir listemiz olacak. Firma “Ben bunların hepsini yaparım” diye kabul ederse ve gereğini yaparsa o zaman onlarla devam edebiliriz. Zaten şöyle bir şey var. Daha önce yapılan sözleşmede bir madde konmuş. Belediye yeniden ihaleye çıkarsa öncelik zaten bu firmanın. Dolayısıyla o firma istemedikçe zaten belediye alamıyor. Maalesef öyle bir bağlayıcı karar verilmiş.
Otogar’ın böyle kalmaması ve problemlerin çözülmesi için bizim düşündüğümüz yol, firma devam edebilir ama sorunları gidermesi lazım. Belediyede teknik bir heyet onlarla sürekli görüşüyor. Bir uzlaşma noktasına varmaya çalıyoruz. Şikayete konu olan tüm alanların düzeleceğine inanıyorum. O zaman bu sorun çözülmüş olacak zaten. Yıkıp yeniden yapmayı düşünebiliriz. Onunla ilgili bir proje var. Orada şöyle bir zorluk var. Çok özel bir proje ve tümüyle Otogar’ın yıkılıp yeniden yapılmasını gerektiriyor. Bu yapım en az 5 yıl sürer. Daha uzun da sürebilir. O kadar süre içinde bir alternatif otogar planlaması yapmanız lazım. Yeni yapılacak kapsamlı otogarın bütçesini ayarlamanız lazım. İçinde bulunduğumuz şartlarda bu iş sıkıntılı. Dolayısıyla bir 5 yıl daha bu işletmeye verip bu arada sorunları giderip sonra otogara daha köklü bir yenileme düşünebiliriz.
HER ŞEY DAHA İYİ OLACAK
-İzmirlilere son bir mesajınız var mı?
Hiç kimseyi hiçbir zaman yanlış bir şeyin arkasında durmaya davet etmeyeceğim. Yanlış bir şey yapmayacağız. Asla yanlış bir şey yapmayacağız. Bu dönem İzmir’de yerel yönetimde de yerel basında da genel anlamda kentin yaşama ve kültür ortamında kaliteyi artırdığımız bir dönem olsun istiyoruz. Ben İzmir’in çok daha üst düzeyde kalite ve huzuru hak eden bir yer olduğunu düşünüyorum. Bunu yaşamamamız için hiçbir neden yok. Birbirimizi biraz tanımamız, biraz desteklememiz yeterli olacaktır. Ben bu konuda üzerime düşeni yapacağım. Her şey daha iyi olacak. Ben de Karşıyaka Belediye Başkanlığına başladığım dönemden daha tecrübeliyim.
Sayfa başına git
