Türkiye Gazeteciler Sendikası İzmir Şubesi Başkanı Halil İbrahim Hüner'den çağrı

"Türkiye Gazeteciler Sendikası İzmir Şubesi Başkanı Halil İbrahim Hüner'den çağrı..." başlığıyla yayınlanan açıklamalarda şu bilgiler verildi:

Çığlık...

 Boğulurken, bunalırken, yıkıntılar arasından can havliyle yaşama tutunmanın refleksi. 

Sallanıyoruz...

Tıpkı yaşadığımız binalar gibi... 

Oysa sağlam temeller üzerine inşa edilmişti Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti...  

Önce temelimize, bizi ayakta tutan kolonlarımıza, birliğimize... 

Vurdular... 

Parçalanmaz sanıyorduk, dağıttılar, birbirimize düşman ettiler... 

Yasama, Yürütme, Yargı ve dördüncü güç olarak görülen basın... 

Aklınıza gelecek her türlü kurum ve kuruluş, nasibini aldı bu aşınmadan... 

Gazete yazdı mı ''doğru'' görülürdü... 

Gazeteci; ulaştığı, öğrendiği bilgiyi eğip bükmeden toplum yararına halkına ulaştıran aracıydı... 

Güvenilir insandı... 

Yurttaşın; basın ve ifade özgürlüğünün simgesiydi gazeteci... 

Gazetecilerin basın patronlarına başkaldırışıyla başlayan, özgürce yazması, kalemini satmaması için peşin maaş, görev tanımı ve diğer sosyal hakları kazandığı gündü 10 Ocak 1961... 

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 212 sayılı yasa ile kabul edilen Basın İş Kanunu… 59 yılda gazeteciyi bir sur duvarı gibi çevreleyen tuğlaların tek tek sökülmesi... Bazı zaman patronlar vurdu söktü tuğlaları, gücü yetmeyince siyasiler destek verdi... 

Gazeteci şimdi ortada ve çırılçıplak... 

Ne koruma zırhı, ne mesleğini özgürce yapacağı ortam, gelir mi? 

Ölmeyecek kadar... 

Bazılarımız ''bize şimdilik dokunulmadı su yüzündeyiz" diyebilir...  

Ama deniz bitti... Dibe vurduk... Batağın içindeyiz... 

Birbirimizi ötekileştirmeden, el ele vererek ayağa kalkmalıyız... 

Gazeteci cemiyetleri, gazeteci sendikaları, gazeteci dernekleri, federasyon, konfederasyon ve bileşenlerinin  ''ayrımsız'', ''amasız'', ''fakatsız'' yan yana gelerek "Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi" temelinde yeni bir basın kanunu taslağını hazırlayıp hayata geçirmesi elzemdir. 

Halkın haber alması, basın ve ifade özgürlüğünün ülkemizde hissedilmesi, demokrasi, adalet ve güven ortamının sağlanması, ülkemizde yeniden iş sahalarının açılması, yabancı yatırımcının gelmesi, krizi aşmanın ve geleceğe güvenle bakmanın yolu, sallantıyı, sartıntıyı, daha fazla yıkımı önlemek Acil yürürlüğe girecek BASIN İŞ KANUNU ile mümkündür.

Çığlığı duyuyor musunuz? Var mısınız?