Merhabalar,
"Ölüm Yasasına Hayır" ile başlayan ve insanlık adına utanç duyduğumuz bir süreçten geçiyoruz.
Bu süreci siz kutuplaşma olarak mı yoksa zıtlaşma olarak mı adlandırırsınız bilmiyorum ama ben yaşananları çok üzülerek izliyorum.
Kurban Bayramı öncesi köpeklerin kurbanlık gibi kesildiği fotoğrafları görünce içim ürperiyor.
Evet, çok sorun var... Sokaktaki hayvanlar kontrolsüz biçimde çoğalıyor ve bu konuyla ilgili herkes bir çözüm önerisinde bulunuyor.
Ben siyasi görüş gözetmeden düşüncelerimi aktaracağım, çünkü sokak canları ne bir dinin sembolü ne de bir siyasi partinin oy kazanabileceği bir mesele olarak değerlendirilebilir. Çünkü onlar öldükçe bizim canımız yanıyor.
Barınak meselesi
Yazdıklarım sert gelebilir ama bir profesyonel olarak köpeklerin yaşadığı sorunları yakından biliyorum. Ben 17 yıldır ben bir köpek oteli işletiyorum.
Sahipsiz canlar için barınak önerisi getirenler var ama en temiz, en düzgün, en profesyonel personelin çalıştığı bir barınakta dahi bir köpeğin 10 yıl yaşaması mümkün değil. İsterseniz orayı saray haline getirin köpek strese girer ve çok uzun süre hayatta kalamaz. Barınaklarda her zaman sağlık problemleri, hastalıklar başgösterir. Belediyeler en lüks barınakları bile yapsa bu sorunlarla baş edemez. Köpekleri bir yere kapatmak çözüm olamaz.
AMA KÖPEKLERİ ÖLDÜRMEK ASLA SAVUNULAMAZ, BU YÖNTEM BİR ÇÖZÜM OLAMAZ!
Can dostları yaşatmaya gönül vermiş dostlar, bu sorunu çözmek için hayatını adamış insanlar var, bu yolda çalışan birçok sivil toplum örgütü var. Çok büyük çaba göstererek sesini duyurmaya çalışıyorlar ve çok haklılar.
Kısırlaştırma, sahipsiz canlar için çözümün bir parçası olabilir. Yerel yönetimlerin bu konularda üstüne düşen görevi yapmadığını iddia edenler var ve onlar da haklılar. Belediyeler de "bütçe" ve "işgücü" gibi engelleri dile getiriyor. Onlar da haklılar. Bazı vatandaşlar saldırgan hayvanlardan korktuklarını dile getiriyor ve onlar da haklılar. Evet herkes haklı, hepimiz haklıyız. Ama unutmamalıyız ki bu dünya sadece insanların değil tüm canlıların...
ÇÖZÜM BİRLİK OLMAK
Canımız daha fazla yansın istemiyorsak artık zıtlaşmayı, kutuplaşmayı bırakmalı ve birlik olmalıyız.
Herkes elini taşın altına koysun, her veteriner her hayvansever köpekleri sahiplensin, sokakta sahipsiz köpek değil sahipsiz kelimesi bile kalmasın.
Her bölgede bir hayvansever bir köpekle ilgilensin, aşılarını yaptırsın, gerekirse ülke olarak herkes köpeklerin kısırlaştırılması konusunda elinden geleni yapsın. Artık ortada sahipsiz can kalmasın. Köpeklerin her birinin sahibi olsun, apartman yönetimi de köpek sahiplenebilir, esnaf da sahiplenebilir.
Köpek agresif ise eğitilsin, köpek eğitmenleri de elini taşın altına koysun. Ama sahibi yokken eğitilemezler. Kimin baktığı belli olmayan bir köpeği nasıl eğitibiliriz ? Nasıl bilebiliriz sağlıklı olduğunu? Kimse sahiplenmiyorsa barınaklara değil, geçici bakım evlerine konulsun, orada eğitmenler olsun. O canlar belki bekçi köpeği olabilir, belki aile köpeği, belki de arama kurtarma, belki rehber köpekler olabilir .
Herkes elini taşın altına koyarsa bu üzücü durum son bulabilir ve artık canımız daha fazla yanmaz.
Bu kara günleri atlatacağımızı umuyor ve herkese mutlu, sağlıklı ve güzellikler dolu bir bayram diliyorum.