Egeli Gazete

Başkan Eşki: Lütfen kimse ölmesin pankartı açacağız, tasarruf tedbirleri nedeniyle taziye evi bile yapamıyoruz

Egeli Gazete ve Egeli TV’ye gündemle ilgili önemli açıklamalar yapan Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, “Tasarruf tedbirleriyle ilgili belediyeler inanılmaz derecede zorlanıyor. Vatandaşa söz verdik, Işıkkent Mahallesi’nde taziye evi ihtiyacı var. Yeri hazır, bütçesi hazır. Ama Bakanlıktan izin bekliyoruz. Artık izin gelmezse gideceğim oraya “Tasarruf tedbirlerinden dolayı taziye evini açamıyoruz. Lütfen kimse ölmesin” diye pankart açacağım” dedi.
Başkan Eşki: Lütfen kimse ölmesin pankartı açacağız, tasarruf tedbirleri nedeniyle taziye evi bile yapamıyoruz
Haberler / Röportajlar
18 Temmuz 2024 Perşembe 08:47

EGELİ GAZETE- CHP Genel Merkezi’nin son yerel seçimlerde başlattığını genç aday stratejisinin en önemli temsilcilerinden olan Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki Egeli Gazete ve Egeli TV’ye önemli açıklamalar yaptı. Eşki, “Tasarruf tedbirleriyle ilgili belediyeler inanılmaz derecede zorlanıyor. Vatandaşa söz verdik, Işıkkent Mahallesi’nde taziye evi ihtiyacı var. Yeri hazır, bütçesi hazır. Ama Bakanlıktan izin bekliyoruz. Çivi çakarken bile izin istiyorlar. O derecede katı ve belediyeleri hizmet dışına atacak bir durum var. Sonra da iş  “yapmadılar, etmedilere” dönecek. Artık izin gelmezse gideceğim oraya “Tasarruf tedbirlerinden dolayı taziye evini açamıyoruz. Lütfen kimse ölmesin” diye pankart açacağım. Artık iş o noktaya geldi” dedi.

ÖZEL’İN ÖRNEK GÖSTERDİĞİ PROJE BORNOVA’NIN PROJESİ

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in tüm Türkiye’ye örnek gösterdiği Bornova Belediyesinin tarlada ürün bırakmama projesine de değinin Eşki şu bilgileri verdi: “ Bu duruma basın çok alışkın değil. Belediye Başkanları söz verir, sonra o söz uçar gider. Bir sene sonra belediye başkanı başka büyük bir söz verir. Gündeme o gelir. Benim belediye başkanı olarak ağzımdan çıkan her sözü yerine getireceğim. Genel Başkanımız bunu teyit etmişse, gelip bizim nazarımızda bunun sözünü vermişse zaten bu konunun tartışılır bir yönü yok. Bornova’daki köylerde yetişen ürünleri tarlada, ağaçta, rafta bırakmayacağız. Hepsini vatandaşlarımızla buluşturacağız” dedi.

İDUĞ’UN AÇTIĞI DAVAYA TAKİPSİZLİK, EKŞİNİN AÇTIĞI DAVAYA DEVAM

Bornova Belediyesinin eski Belediye Başkanı Mustafa İduğ ile yaşanan mahkeme süreçleri hakkında da bilgi veren Eşki, “Bana açılan dava takipsizlik aldı. Benim açtığım dava devam ediyor. Biz görevi başkan yardımcısından devraldık ve işi başladık. Herkes değerlendirirken kasada ne kadar para var, belediyenin ne kadar borcu var diye bakıyor ama, ben belediyeciliğin içinden geldiğim için nasıl bir belediye devraldığımı çok iyi biliyorum. Belediyenin binalarının yana ana kütlesinin çok bakım, onarım ve tadilata ihtiyacı vardı. Bu bakım ve onarımları yapmaya başladık” diye konuştu.


-CHP’de değişim hareketi başarılı oldu ve geçen Ekim ayında Genel Merkez yönetimi değişti. Bu anlayış belediye başkan adaylıklarında büyük oranda kadınları ve gençleri getirdi. Siz de bu anlayışla aday gösterildiniz ve seçimi kazanıp göreve geldiniz. Sizinle birlikte Bornova’da neler değişti ve bundan sonra neler değişecek?

Partimizdeki bu değişim gerçekten çok hayırlı oldu. Bu değişim önlenebilir bir süreç değildi. Sadece ertelenebilir bir durumdu. Delegasyonumuz sokaktan gelen talebi dinleyip vicdanlarına göre davrandı ve değişimi hayata geçirdi. Neticesini 31 Mart akşamında 1977’den beri CHP’yi ilk defa birinci parti yaparak ortaya koyduk. Tek başımıza girdiğimiz bir seçimde Türkiye’nin birinci partisi olduk. Kurultay delegasyonumuza bu anlamda bir kere daha teşekkür etmek gerekiyor. 

DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM İZMİR’DEN BAŞLATILDI
İzmir’in bir özelliği vardır. Yıllardır İzmir Türkiye’nin umudu. Ankara ve İstanbul gibi birçok kenti kaybediyorduk ama İzmir bir sancak beyi gibi ayakta durdu ve Türkiye’de Mustafa Kemal Atatürk değerlerine, ilericiliğe sahip çıkacağını gösterdi. Onlar İzmir’i Türkiye’nin geri kalanı gibi yapmak istediler. Biz de bir iddia koyduk ortaya. “Türkiye’nin geri kalanını İzmir gibi yapacağız” dedik. Nitekim o yönde de önemli bir adım attık. Özellikle de kadın ve genç adaylar tercih edildi. Bu değişimin ve dönüşümün İzmir’den başlatılmasıyla ilgili bir emareydi. İzmir gibi Türkiye’yi yaptık, her taraf kırmızıya boyandı. Türkiye’nin çok ücra köşelerinde çok uzak noktalarında da Mustafa Kemal’in Türkiye Cumhuriyeti’ni emanet ettiği gençliğin ve modernizmin simgesi Cumhuriyet’in bir kadın devrimi olduğunu da biliyoruz. Kadınlarımızın iktidara gelebileceğinin de ön işaretiydi bu seçim. 

DEĞİŞİM BORNOVA’DAKİ HERKESİN HAYATINA YANSIYACAK, YAŞAM KALİTESİ ARTACAK
Değişim bizim hayatımızda oldu. Ben belediye başkanı oldum. Bir makam odam var. Makam arabasına biniyorum. Çok büyük bir bütçeyi yönetiyoruz. Belediye çok büyük bir dev makina. Onun yönetimindeyiz.  Benim hayatımda bir şeyler değişti ama bu değişimin Bornova’dak herkesin hayatına yansıması lazım. Yaşam kalite ve standardının artması gerekiyor. Evine ekmek götüremeyen insanların artık güne başlarken daha özgüvenle bakması gerekiyor. Toplumun içindeki yaşantıda sporun, sanatın daha ön plana çıkması lazım.

SIFIRDAN BAŞLADIK

Bornova’da değişim yaşam standartlarının artması şeklinde mi olacak?

-Birincisi bu. Proje lansmanımı yaptığımda ilk 20’inci dakikada babam rahatsızlanmıştı. Yarıda bırakmak zorunda kalmıştık. Lansmanlar, proje tanıtımları hep 1,2,3 diye gider. Biz sıfırdan başlamıştık. Sıfıra da belediyeciliğin temel hizmetlerini koyduk. Yok, kaldırım, asfalt, çöp toplama, parklar, zabıta işleri gibi. Bunları belediye projesi olarak anlatmayı doğru bulmadık. Bunlar zaten bizim temel yapmamız gereken işlerdi. Bunlara “sıfır” dedik. Ondan sonra 1 diye başladık. Bu bahsettiğim işler aslında yapacağımız işlerin yüzde 80’i. Bornova’da çok büyük bir asfalt ihtiyacı var. Hem bozulan yollar hem de daha önce kilit taş döşenmiş bazı yerlerde rutubet etkisi var. Onların değiştirilmesi gerekiyor. Parkların bakımının yapılması gerekiyor. Çöplerin zamanında alınması, süpürgenin zamanında yapılması, insanların güne temiz başlaması gerekiyor. Bunlar bizim işlerimizin yüzde 80’i. Önce bu işleri göreceğiz. 

İDUĞ’UN AÇTIĞI DAVAYA TAKİPSİZLİK, EKŞİNİN AÇTIĞI DAVAYA DEVAM
-Bornova Belediyesini devralma süreciniz biraz sorunlu oldu. İzmir’de eski başkanın devretmediği, devir-teslim törenine katılmadığı tek yer Bornova Belediyesi oldu. Eski Başkan Mustafa İduğ ile de bir davalaşma süreciniz oldu. Bu davalarda süreç nasıl işliyor?

Bana açılan dava takipsizlik aldı. Benim açtığım dava devam ediyor. Biz görevi başkan yardımcısından devraldık ve işi başladık. Herkes değerlendirirken kasada ne kadar para var, belediyenin ne kadar borcu var diye bakıyor ama, ben belediyeciliğin içinden geldiğim için nasıl bir belediye devraldığımı çok iyi biliyorum. Belediyenin binalarının yana ana kütlesinin çok bakım, onarım ve tadilata ihtiyacı vardı. Bu bakım ve onarımları yapmaya başladık. Çünkü buralar vatandaşın belediyeyle muhatap olduğu yerler. Bir pazar yeriniz var. Eğer çatısı akıyorsa o pazaryerinin orada kaliteli bir hizmet veremezsiniz. Tuvaletlerine girilemiyorsa kaliteli bir hizmet veremezsiniz. İlk giriştiğimiz yer de Çamdibi pazaryeri oldu. 

SAHTE ÖDÜLLERİ DEĞİL HALKA HİZMETİ HEDEFLİYORUZ

Şu konuda çok iddialıyım. Belediye olarak bir yerde devleti ve halkı ismini bilmediğiniz vatandaşları temsil ediyorsunuz. Onlara hizmet götürmek zorundasınız. Vatandaş oraya geldiğinde pazardan alışveriş yaparken oradaki kokuyla, akan çatısıyla, penceresinin kırığıyla muhatap olmaması lazım. Merkez pazaryerinde yürüyen bandın çalışmamasıyla muhatap olmaması lazım. Tuvalete girerken ya da çocuğu tuvalete girerken içinin kalkmaması lazım. O temizliği, hijyeni, düzeni sizin sağlamanız gerekiyor. Bu temel vazifeniz. Bunları yapmadıktan sonra isterseniz buraya dünyanın en güzel sanat galerilerini getirin, en pahalı konserleri yapın, Avrupa’dan en prestijli ödülleri alın ki ben bu işin içinden geldiğim için bunların sahte olduğunu biliyorum. Bunları bir anlamı yok. Önemli olan ismini bilmediğiniz, tanımadığınız, sizi tanımayan vatandaşların “Ya şu başkan şunu ne güzel yaptı, bu hizmeti çok iyiymiş, bak şurası düzeldi” diyebilecek noktaya getirmek. Bunun için uğraşıyoruz. 

ÖZEL’İN DİLE GETİRDİĞİ PROJE BORNOVA’DA UYGULANACAK
-Tarlada ürün bırakmayacağız dediniz ve bu projenize CHP Genel Başkanı Özgür Özel’den de Kiraz Festivali sırasında Beşyol Köyü’nde övgü geldi. Alımlar başladı mı? Çiftçilerin elde kalan tüm ürünlerini alacak mısınız?
Bu duruma basın çok alışkın değil. Belediye Başkanları söz verir, sonra o söz uçar gider. Bir sene sonra belediye başkanı başka büyük bir söz verir. Gündeme o gelir. Benim belediye başkanı olarak ağzımdan çıkan her sözü yerine getireceğim. Genel Başkanımız bunu teyit etmişse, gelip bizim nazarımızda bunun sözünü vermişse zaten bu konunun tartışılır bir yönü yok. Benim geldiğim bir siyasal gelenek var. Mithatpaşa’dan başlayan Mustafa Kemal Atatürk’ün şekillendirdiği, Bülent Ecevit’in takip ettiği bir siyasi gelenek. Bülent Ecevit’in “köykent” diye bir projesi vardı. Onun aslı Mithatpaşa’nın “Şehirköy” projesine dayanır. Anadolu ve Trakya’da pekçok yerde şarkköy ismini duyarsınız. Şarkköy projesi Mithatpaşa’nın Şehirköy projesinin zamanla değişmesiyle olmuş. Bu proje benim aday adaylık dönemimden beri incelediğim, işlediğim bir proje. 
Tarım İşleri Başkan Yardımcımız Barbaros Bey ve Tarım İşler Müdürümüz Hasan Çimen Bey ile burada bir toplantı yaptık. Köylerde yetişen ne ürün varsa hepsini listelemesini yapıyoruz. Hangi köyde ceviz, hangi köyde kiraz, hangi köyde üzüm yetişiyorsa hepsini önceden sayımını, tespitini yapmaya başladık. Bunun dışında bizim de üretimi teşvik edecek noktalar olacak. Burada üretilsin gerekirse alımını bize yapalım diye. Biz hem üretimi arttırmak hem de arıcıları aradan çıkartıp köylüyle alıcıyı buluşturmak gibi bir amacımız var. Bornova’daki köylerde yetişen ürünleri tarlada, ağaçta, rafta bırakmayacağız. Hepsini vatandaşlarımızla buluşturacağız. Alıcısı da çok. Bornova’da çok fazla üniversite öğrencisi var. Bornova’da ekonomik sıkıntı yaşayan çok fazla vatandaşımız var. Buradan elde ettiğimiz ürünleri vatandaşlarımızla buluşturacağız. 

BEŞ YILDA DEĞİL BEŞ AYDA ÇOK ŞEYİN DEĞİŞTİĞİNİ GÖRECEKSİNİZ

-CHP’li başkanlara bu dönem karne verilecek. Bu konuda sizi arayan ya da temasa geçen oldu mu? Nasıl bir karne bekliyorsunuz?

Ben 100 gün çalışmalarına biraz karşıyım. Biraz Amerikan başkanlarına özenti gibi geliyor. Çok bizlik bir durum değil. Benim adaylık dönemimde verdiğim bir söz vardı. “5 yılda değil 5 ayda çok şeyin değiştiğini göreceksiniz” demiştim. Şimdi ilk 3 ayda çok fazla veri topladık. Sokağa çıktık. Arkadaşlarımız eksikleri not aldı. O yetmedi acil müdahale ekipleri kurduk Fen İşleri’nde, Temizlik İşleri’nde, Parklar ve Bahçeler Müdürlüğü’nde. Projeler gerçekleştirildi. Bizim aday adaylığı ve adaylık döneminde keşfetmediğimiz daha sonrasında ihtiyaç kabul ettiğimiz projeleri hayata koymaya başladık. Sanayi Meclisi kurduk. Oradan bir proje geldi, şimdi onu hayata geçirmeye çalışıyoruz. Bu 3 ayda topladığımız verileri önümüzdeki 2 ay içinde somut hale çevirmeye çalışacağız. 
Karne olayı şöyle. Yaz dönemi geçtikten sonra Genel Merkez tüm belediyelerin durumuna bakacak. Vatandaş memnuniyeti, ihtiyaçlar vs diye bir anket yapılacak. Bu ne kadar kamuoyuyla paylaşılacak, onu bilmiyorum. Eksiklikleri görülen belediye başkanlarına bu konularla ilgili telkinlerde bulunulabilir. 

“TASARRUF TEDBİRLERİNDEN DOLAYI TAZİYE EVİNİ AÇAMIYORUZ, LÜTFEN KİMSE ÖLMESİN”

-Bornova’da en büyük sorun olarak neyi gördünüz? Bu konuda neler yaptınız?

Ben aday olduktan sonra bir anket çalışması yaptım. Bornova halkının ihtiyaç, istek ve taleplerini aldım. Bu ankette yüzde 35’in üzerinde yol, kaldırım problemi çıktı. Yüzde 18.5 gibi temizlikle ilgili sıkıntı vardı. Doğal olarak ilk bu konulara daldık. Temizlik daha kolay çözülebilir bir durum. Süpürgeci sayısını arttırıp, vardiya saatlerini değiştirdik. Gece temizliğine başladık 5-6 noktada. Ondan da çok iyi geriye bildirimler aldık. Ama yol sorunu hem başlı başına çok masraflı, hem alan çok büyük.
Asfalt şantiyesi sorunu tek başına çözmüyor. Bornova Belediyesinin bir tane finişeri var. Her detayıyla düşünülmesi gereken bir şey. Silindirinizin olması lazım. Kamyonlarınızın olması lazım. Personelinizin olması lazım. Onları güçlendirmeye çalışıyoruz. Benle yaşıt kamyonlar var. Frenlerinde sıkıntı var. Biz her gün Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığını zorluyoruz ki tasarruf tedbirlerinden dolayı alımlarımıza engel olunmasın. 47 aracın alınması için hazırız. Onay verseler bugün alacağız. İçinde finişer, silindir, yeni kamyonlar var. Ama bir türlü Bakanlıktan bunun izni gelmiyor. Tasarruf tedbirleriyle ilgili belediyeler inanılmaz derecede zorlanıyor. Bir yere taziye evi açacağız. Vatandaşa aday adaylığı döneminde de, adaylıkta da, seçildikten sonra da söz verdik. Işıkkent Mahallesi’nde taziye evi ihtiyacı var. Yeri hazır, bütçesi hazır. Ama Bakanlıktan izin bekliyoruz. Çivi çakarken bile izin istiyorlar. O derecede katı ve belediyeleri hizmet dışına atacak bir durum var. Sonra da iş  “yapmadılar, etmedilere” dönecek. Artık izin gelmezse gideceğim oraya “Tasarruf tedbirlerinden dolayı taziye evini açamıyoruz. Lütfen kimse ölmesin” diye pankart açacağım. Artık iş o noktaya geldi. 

ASFALT MİKSERİ ALMAK DA İZNE TABİ
Asfalt da başlı başına en zorlu alanlardan bir tanesi. Bir kamyon asfalt 10 metre. Yüzlerce kamyon çalıştırmanız gerekiyor. Bir yerin mevcut asfaltının kırılması, temizlenmesi, taşınması her biri ayrı bir adım. Beton dökmek için mikserlere ihtiyacınız var. Altındağ’da bir mikser kamyonu çalıştırıyorsunuz, şantiyeniz bir dağın başında, gittiğiniz alan başka bir dağın başında. Mikserin oraya gidişi, gelişi 1 saat sürüyor. Mikserin beton dökmesi 5 dakika. 5 dakika da işçilerin onu yayması. Bir daha gidiş gelişi arasında 50 dakika mesafe var. O 50 dakikada işçiler bir yerde bekliyorlar. Biz iki tane daha yeni mikser almak istedik. Bir tane de kiralayacaktık. 4 miksere çıkardığımız zaman çok daha randımanlı iş yapabiliriz. Ama bunların hepsi tasarruf tedbirleri nedeniyle izne tabi işler. 

-İzmir’de belediyelerde memurlara verilecek sosyal denge tazminatını tartışıyor. Siz Sendikacılıktan geliyorsunuz. Bu konudaki düşünceleriniz neler ve Bornova’daki uygulama nasıl?

İzmir diğer bütün illerden bu konuda çok farklı. Türkiye’nin en büyük belediyelerinden bir tanesi Çankaya Belediyesi. Bütçesi de İzmir’de hiçbir belediyeyle karşılaştırılmayacak kadar büyüktür. Çankaya’da da sosyal denge tazminatı yasal sınırda. Bayraklı Belediyesi nüfus olarak Çankaya’nın yarısından daha az. Bütçe olarak dörtte biri kadar. Bayraklı’da memurlara verilen sosyal denge tazminatı 25-26 bin lira seviyesinde. Çankaya’da 8 bin lira. Bu çok doğru bir uygulama değil. Buna Genel Merkez de müdahale etti ve diğer belediyelerle fark olmayacak şekilde standart olmasını istedi. Hem de duyulduğu zaman rahatsızlık uyandırmayacak, “Bu nedir kardeşim” denmeyecek seviyelere çekilmesini istedi. Bir yandan da çok yukarıdan aşağıya çekilmesinin memurlarda yaratacağı duruma karşı böyle ortalama bir düzene koyacak bir yöntem önerdi. 


Burada şöyle bir durum var. İzmir hep CHP’li belediyeler olduğu için, sendikacılığın çok daha kolay yapıldığı bir yer. O anlamıyla buradaki rakamların yükselmesi sendikalar arası rekabetten kaynaklı, belediye başkanlarının iyi niyetinden kaynaklı olarak zaman içinde kabul edilir seviyenin üzerine çıkmış. Buna bir müdahale geldi. Ben sendika başkanıyken de şunu hiçbir zaman göz ardı etmedim. Bizlerin varoluş sebebi burada CHP’nin iktidar olması. Benim burada belediye başkanı olmamım, bu bahsettiğimiz sendikaların buralarda yetkili olmasının sebebi CHP’dir. CHP’nin de burada iktidar olmasının sebebi burada yaşayan vatandaşların Atatürk’e ve onun ilkelerine olan bağlılığı. Bu vatandaşların bu bağlılığından dolayı eksik hizmet almalarının kabullenebilir bir yanı yok. Belediyelerin bugün en büyük bütçe kalemi personel giderleri. Personel giderlerini bir seviyede tutamazsak hizmete bütçe ayıramayacağız. O yüzden bu işlerin hepsinin bir düzene girmesi gerekiyor ki hizmet odaklı belediyeler olabilelim. Atatürk’e gönül veren vatandaşlarımıza da en kaliteli hizmeti sunabilelim. 

KAMUNUN YAPMASI GEREKEN GÖREVLERİ ÖZELLEŞTİRMEK ÖLDÜRÜYOR
-Geçen hafta İzmir’de çok korkunç bir olay yaşandı. İki yurttaşımız Alsancak’ta yağmur sonrası elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. Bu konuda Bornova’da durum nasıl? Güvenli bir ortam var mı?

Bornova özelinden ziyade Türkiye için şunu söyleyebiliriz. Yağmur yağıyor insanlar ölüyor. Yangın çıkıyor, insanlar ölüyor. Ben yıllar önce Bornova Belediyesi Şehir Tiyatrosu’ndayken Albert Camus’un bir oyununda oynamıştım. Onun bir sözü var. Bir ülkenin durumunu anlamak için o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın. 
Gerçekten çok acı verici bir durum. Bir ülkede yağmur yağıyor ve insanlar ölüyor. Benim buna bakışım çok farklı. Kamu gibi gözüken, özel sektör firmaları var. İzmirgaz, Gediz Elektrik gibi. Bunların kamunun işleyişini çok bozduğunu düşünüyorum. İzmir Gaz diye bir kurum var. Tamamen kar odaklı çalışıyor. Enerji ihtiyacı kamusal bir ihtiyaçtır ve kamunun bunu çözmesi gerekir. Kentsel dönüşümün olacağı yerlere İzmir Gaz girmiyor. Yolda yağmur suyu ve kanalizasyon kanalı ayrı gidiyorsa oraya doğal gaz döşemesi pahalı olacağız için İzmirgaz girmiyor. Tamamen kar odaklı bir bakış, bir zihniyet var. Yapmadıkları her işten de CHP’li belediyeleri sorumlu tutuyorlar. Vatandaş buraya gelip “Ben doğalgaz istiyorum” diyor. Bizimle bunun hiçbir alakası yok. Bizim İzmirgaz’a yapabileceğimiz tek şey kazı izni istediğinde kazı izni vermek. Bugüne kadar da kazı izni isteyip de vermediğimiz hiçbir sokak yok. Götürmediği hizmetin bedelini CHP’li belediyeye ödetmeye çalışıyorlar. Götürdükleri her hizmetten de kar etmeye çalışıyorlar. Çok tehlikeli bir zihniyet. Bu zihniyet devleti, toplumu, vatan toprağını, vatandaşı soyulacak bir kar alanı gibi görüyor. 6 bin tane zeytin ağacını kesen zihniyet. Aynı yapı.
Ben Yaşar Üniversitesi’nde Enerji Hukuku üzerine yüksek lisans yapmıştım. Yenilenebilir enerji üzerine çalıştım. Yazdığım proje de buydu. Yenilenebilir enerjinin önündeki en büyük engel elektrik dağıtım şirketleri. İzmir ile Manisa’ya Gediz Elektrik bakıyor. Bir vatandaşın evinin çatısına koyduğu güneş paneli şirketin karını düşürüyor. Çeşme’deki Akhisar’daki rüzgar türbinleri, yenilenebilir enerji ile şebekeye elektrik verdiği için onların karı düşüyor. O yüzden bunlar yenilenebilir enerjinin en büyük düşmanları. Engellemek için de her şeyi yapıyorlar. Ben bizden aldıkları parayı hak etmediklerini düşünüyorum. Osmanlı İmparatorluğu zamanında elektrik dağıtım sistemleri kurulmaya başlamış. Türkiye Cumhuriyeti’nin fakir halkı elektrik kablolarını, direkleri yollara döşemeye başlamış. Tamamı millete, memlekete ait olan elektrik dağıtımı özelleştirildi. Önceden TEK vardı. Türkiye Elektrik Kurumu. Bunu Türkiye Elektrik Üretim A.Ş, Türkiye Elektrik İletişim A.Ş, Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş diye böldüler ve bunları satmaya başladılar. Bunun altını net çiziyorum, hiçbir hakları olmadığı halde halkın cebindeki paraya, evindeki elektrikten dolayı resmen çöküyorlar. Kar odaklı baktıkları için üzerlerine düşen, yapmaları gereken işleri yapmıyorlar. 
Bütün bu tehlikeli durumların, can kayıplarının altında özelleştirme var. Bunun başka hiçbir açıklaması yok. Bu Allah korusun daha da artacak. Özel telekominikasyon şirketlerinin depremde neler yaşattığını biliyoruz. Kar edenler kar ettikleri müddetçe yatırım yapmıyorlar. Enkazın altında bırakmıyorlar. İzmir’de yaşadığımız olayın sebebi de budur. Soma faciasının sebebi de budur. Yıllardır solcuların bu ülkede madenler kamulaştırılsın, millileştirilsin demelerinin sebebi de budur. Biz bu şekilde devam edersek daha çok ölümler yaşayacağız. 

-Gençler ve kadınlar için neler yaptınız?
Gençlerin spor yapabilmesi için, kültürel etkinlikler için alanlar, sahalar düzenlenesi. Kadınların da sokaktan gelen taleplerini dikkate alıyoruz. Bir mahallede yatırım yapacaksak o mahallede yaşayan ev hanımlarına soruyoruz. Onların firikleri doğrultusunda bir şeyler yapıyoruz. Ama ben bunu yeterli görmedim. Bornova’da 5 yıldır Kent Konseyi yoktu. Yeniden bir Kent Konseyi kurulacak. Orada da bir kadın ve gençlik meclisi oluşacak. Ben, “Kadınlar için şu projeyi, gençler için şu projeyi hayata geçiriyoruz” demeyi doğru bulmuyorum. Kadın ve Gençlik Meclislerinden çıkacak projelere göre ayırdığımız bir enerji var. Bu öneriyi o meclislerden çıkacak projelere sarf edeceğiz.  

-Kent Marketleri hayata geçiriyorsunuz. Hangi mahallelerde kaç adet açılacak? Uygulama nasıl olacak?
Bornova sınırları içerisinde ikamet eden dezavantajlı kesimlerin ihtiyaçlarının karşılanması için açılacak Kent Marketler, Doğanlar, Işıkkent, Altındağ Serintepe, Bornova merkez, Yeşilçam, Naldöken, Pınarbaşı, Karacaoğlan ve Çamdibi Atatürk Parkı olmak üzere 9 şubede hizmet verecek. 
Hayırseverlerin de katkıda bulunabileceği marketlerin raflarında yaklaşık 200 çeşit ürün bulunuyor. Kent Market'ten yararlanmak isteyen ihtiyaç sahipleri başvurularını Bornova Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü’ne yapıyor. Sosyal inceleme görevlileri, başvuruları ve gelir durumlarını gösteren belgeleri inceleyip ev ziyaretleri gerçekleştirerek destek sağlanacak kişileri belirliyor. 
Destekten faydalanan ailelerin kartlarına iki ayda bir, ihtiyaç ve gelir durumuna göre belirlenen miktarda kredi yükleniyor. Kart sahipleri, paranın geçmediği Kent Market’te, kartlarına yüklenen bakiye ile arzu ettikleri ürünleri alabiliyor. Eğer ihtiyaç sahibi kişiler yaşlı ya da yatağa bağlı hastaysa, markete gitmelerine gerek kalmadan isteklerine göre hazırlanacak paketler evlerine teslim ediliyor. 
9 adet Kent Market şubesine, kooperatif benzeri çalışmalara imza atan eski belediye başkanlarının adı verilecek. Bornova Belediye Meclisi’nde oybirliğiyle alınan kararla, Ahmet Piriştina, Celal Altınay, Aytekin Kotil, Aydın Erten, Vedat Dalokay, Ali Dinçer, İhsan Alyanak, Zafer Keskiner ve Enver Salih Dinçer’in isimleri Kent Market şubelerinde yaşatılacak.


-Bornova’da asfalt tesisi olmasına rağmen sorun çözülmedi. Siz 3 ayda bu konuda neler yaptınız?
Mazbata aldığımız 3 Nisan’dan bu yana 12 bin 500 ton asfalt serimi yaparak büyük bir yol hamlesi gerçekleştirdik. Sadece Mayıs ayında 4 bin 700 ton asfalt döktük. Yani geçen yılın aynı dönemindeki 1.600 tonluk çalışmayı üçe katladık. Diğer aylardaki çalışmalarımızla da geçen yılın aynı dönemindeki rakamlarının iki kattan fazla üzerine çıktık. Bu serimlerin yanı sıra toplamda 224 ayrı sokakta 1.425 ton asfalt kullanarak yama ve tamir gerçekleştirdik. Aynı süre içinde toplamda 59 ayrı sokakta 3 bin metrekare beton yol, 215 farklı sokakta toplam 2.600 metrekarelik kilit taşı ve bordür tamiratı yaptık.


Göreve geldiğimizde en önemli şikayet konularının başında yollar ve kaldırımlar geliyordu. Bornova gibi büyümekte olan ilçelerde yol sorunu tamamen ortadan kalkmaz. Fakat kabul edilebilir bir noktaya indirmek için gece gündüz çalışıyoruz. Göreve gelir gelmez ekibimizi güçlendirdik, büyük bir motivasyonla çalışmaya başladık, kısa sürede rekor denecek bir noktaya geldik. Daha yapılması gereken çok iş olduğunun bilincindeyiz. 
Bunun için Meclis’ten yetki aldık, makine ve araç parkımıza büyük bir yatırım yapacağız.Daha dar sokaklarda ve daha serim işlemi yapabilen ikinci bir finişer, asfalt malzemesini taşıyacak kamyonlar, silindir, kepçe ve daha fazla noktada beton yol yapabileceğimiz beton kamyonları ile yol tamiratına büyük hız katan 2 asfalt robotu alıyoruz. Kilit taşı, bordür ve beton ekiplerinin sayılarını da arttırarak 2 noktası serim olmak üzere 12 farklı noktada eş zamanlı çalışma yapabileceğiz. Bu da yol sorunun çözümüne büyük ivme katacak.


-120 milyon liralık iddalı bir yatırım bütçesini meclisten geçirdiniz. Bu bütçeyle neler yapılacak?
Telaffuz ettiğiniz rakam sadece Bornova’nın acil ihtiyacı olan çalışmaları yapmamız için gerekli olan bütçe. Vatandaş bizden yatırım ve hizmet bekliyor. Yoğun biçimde yol çalışması yapacağız ama sadece bir tane beton mikserimiz var. Bu yetmez. Bizim Bornova'da en az üç miksere, finişere, çok sayıda kamyona ihtiyacımız var. 120 milyon TL olarak planladığımız bunları mutlaka alacağız. Park ve bahçeler için malzemelere ihtiyacımız var. Ağır ekonomik şartlar altında ezilen ihtiyaç sahiplerine verdiğimiz sosyal destekleri arttırmamız gerekiyor. Bunun için Kent Market’ler açıyoruz.


-Bornova Kent Konseyi kuruldu. Kent Konseyi neler yapacak?
Katılımcılık vizyonu çerçevesinde Bornova Kent Konseyi’nin kurulması için çalışmalara başladık. Demokratik kentlerin oluşabilmesi için ihtiyacımız olan katılımcılığı Bornova Kent Konseyi ile sağlayacağız. Ülkemizde refah toplumunu ve demokrasiyi gerçekleştirmek istiyorsak katılımcılığı sağlamamız gerekiyor. Bu nedenle Bornova Kent Konseyi’nin kurulacak olması yerel demokrasimiz için çok kıymetli. Kent Konseyi çatısı altında kadın, gençlik, çocuk, engelli, ekoloji, hayvan hakları, sanayi gibi meclislerin oluşturulmasını amaçlıyoruz. Mahalleler düzeyinde katılımların sağlanmasına yönelik çalışmaların yapılmasını istiyoruz. Vatandaşlarımız mahalleleri ile ilgili yapılması gerekenlere kendileri karar vermeli. Belediye Başkanı ve yöneticileri kentin ihtiyaçlarına mahalleliyle birlikte karar vermeli. Gerçek katılımcılık budur. Bornova Kent Konseyi’nin mümkün olan en geniş katılımla toplanabilmesi için çalışmalar başladık. Bu kapsamda, 21 Eylül 2024’te gerçekleştirilecek genel kurul öncesinde birçok çalıştay ve seminer düzenleyeceğiz. Ayfer Feray Açıkhava Tiyatrosu’nda gerçekleştirilecek Genel Kurul’un en geniş ve en nitelikli katılımla gerçekleşmesi Güçlü Bornova hedefimize ulaşmada önemli bir katkısı sağlayacaktır.


-Bornova Belediyesi dijital dönüşüm ve yapay zeka çalışmaları var? Yapay zeka neler yapacak?
Türkiye’de Elektronik Belge Yönetim Sistemi’ne (EBYS) geçen ilk yerel yönetimler arasında yer alan bir kurum olarak dijital dönüşümdeki öncülüğümüz sürüyor. Bornova Belediyesi tarafından satın alınacak veya satılacak gayrimenkullerin fiyatını belirlemek için yapay zeka kullanmaya başladık. Yeni sistem ile hem vatandaşın hem de belediyenin haklarını koruyoruz. Emlak ve İstimlak Müdürlüğümüzde gayrimenkul ve kamulaştırma bedel tespiti aşamasında kullandığımız yapay zeka, çeşitli veri merkezlerinden, emlakçı sitelerinden ve piyasa verilerinden yararlanarak değerleme yapıyor. Uzman personelin inceleme ve çapraz sorgulamalarının ardından, belediye tarafından ilan edilecek fiyat belirleniyor. Teknoloji yaşama hem hız hem de konfor ve güven katıyor. Belediyemizin çalışmasında mümkün olduğu ölçüde teknolojiyi kullanmaya, bu konfordan Bornovalıları faydalandırmaya gayret ediyoruz. Dijital belediyecilik noktasındaki adımlarımız da bu alandaki öncü rolümüz de sürecek.

-Yenilikçi uygulamalarda biri de şarjlı araçlar nerelere yerleştirilecek?
Elektrikli araçların kullanımı ülkemizde giderek artıyor. Vatandaşlarımız da bizden şarj istasyonlarının kurulması konusunda destek istedi. İlk etapta ilçe genelinde 50 noktada şarj ünitesi kurulması için çalışmaya ve ilgili kurumlarla görüşmelere başladık. Bornova Belediyesi olarak belirlenen noktalarla ilgili teknik izinlerini alıp altyapılarını hazır hale getirip, ardından da ihaleye çıkacağız. Kısa süre içinde tamamlanması planlanan proje sayesinde Bornovalılar elektrikli araçlarını evlerinin yakınındaki bir istasyonda rahatlıkla şarj edebilecek.
-Bornova’da temizlik konusunda da sorunlar vardı? Bu konuda neler yaptınız?
Daha yaşanabilir bir kent yaratmayı hedefiyle yenilikçi uygulamalar başlattık. Temizliğe geceden başlıyor, sabahın erken saatlerinde bitiriyoruz. Araç takip ve adresleme sistemimiz sayesinde her gün yüzlerce ton atığı daha hızlı ve sağlıklı bir şekilde toplayabiliyoruz. Araçların ve konteynerlerin bakımından boyanmasına kadar pek çok işi kendi atölyelerimizde yaparak zamandan kazanıyor, maliyetlerimizi azaltıyoruz. Aralıksız çalışarak günde ortalama 500 ton evsel atık, 180 ton moloz ve 20 ton hacimli atık topluyoruz. Evsel ve katı atıklar ile molozların toplanmasından konteynerlerin bakım ve temizliğine kadar titizlikle çalışan Temizlik İşleri Müdürlüğü ekiplerimiz 392 personeli ile 45 mahalle ve ilçe sınırlarında bulunan sanayi sitelerindeki toplam 4 bin 160 sokakta 7 gün 24 saat hizmet veriyor. Çöp kamyonu, süpürme aracı dışında, dar sokaklarda çalışabilen ‘çöp taksi’ ve küçük araçların yanı sıra kepçe, kamyon ve konteyner yıkama aracı olmak üzere toplam 84 araç ve iş makinesi ile hizmet veriyoruz . Çöp konteynerlerinin takibi adresleme sistemi ile yapılıyor. Etiketli olan toplam 10 bin 100 konteyner, çöplerin toplanmasından bakım ve onarımlarının yapılmasına kadar titizlikle takip ediliyor. Günde ortalama 90 konteynerin bakım, onarım ve boyama işlemleri Temizlik İşleri Şantiyesi’ndeki atölyede gerçekleştiriliyor. Ayrıca, tüm araçların tamir işleri de burada gerçekleştiriliyor.


-Bayraklı Belediyesine ortak yatırım mesajı gönderdiniz. Ortak yatırım olacak mı?
Laka Mahallemiz Bayraklı sınırında bulunuyor. İki ilçenin sınırını Laka Deresi üzerindeki köprü belirliyor. Bornova Belediyesi olarak olarak  mahalleye yaptığım ziyaretle Laka Mahallesi’nin eksik ve ihtiyaçları ile yapılacak yatırımları belirledik. Üniversite yıllarında aynı evi paylaştığım değerli dostum Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal’a da samimiyetimize dayanarak “Bu köprüye kadar yapacağımız bütün yatırımları not aldık. Bundan sonrasını Bayraklı Belediyesi’ne bırakıyoruz. Derenin bu tarafını ben çözüyorum. diğer tarafı için de senden destek bekliyoruz” diye mesaj yolladım. Ancak yanlış anlaşılmasın işbirliği teklifim Büyükşehir Belediyemiz öncülüğünde tüm ilçelerimiz için geçerli. Hepimiz ilçeleriyle birlikte daha güzel bir İzmir yaratmak için bu görevlere seçildik. Bu anlamda işbirliği yapmak, ortak projeler üretmek çok önemli.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL TÜRKİYE POLİTİKA EKONOMİ YEREL YÖNETİMLER ASAYİŞ YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SAĞLIK KÜLTÜR SANAT MAGAZİN SPOR RÖPORTAJLAR GENEL
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Hakkımızda
Copyright © 2024 Egeli Gazete